Gençler ve sanat

Hayallerinin ve tutkularının peşinden giden 9 genç adam “Dünya müzik kültürleri ve çağdaş sanatlar alanında Türkiye’de referans kurumlardan biri olmak istiyoruz” hedefiyle yola çıkar ve 2006 yılının Kasım ayında Çengel Sanat’ı kurarlar. Kadıköy’de faaliyet gösteren sanat evi geleneksel ve çağdaş sanatlar üzerine pek çok atölye ve seminere ev sahipliği yapıyor.

Hayallerinin ve tutkularının peşinden giden 9 genç adam, “Dünya müzik kültürleri ve çağdaş sanatlar alanında Türkiye’de referans kurumlardan biri olmak istiyoruz.” hedefiyle yola çıkar ve 2006 yılında Çengel Sanatı kurarlar. Kadıköy Moda’da 3 katlı tarihî bir mekanda faaliyet gösteren merkez geleneksel ve çağdaş sanatlar üzerine pek çok atölye ve seminere ev sahipliği yapıyor. Konservatuvarlara ve güzel sanatlar fakültelerine hazırlık hizmeti veriyor. Çengel Sanat’taki derslere sınırlı sayıda (8 ila 10) öğrenci alınıyor. Atölyelerde müzik dersleri birebir yapılıyor.

Çengel Sanat’ın kurucularının çoğu müzikolog. 1982 doğumlu Eray Düzgünsoy merkezin yöneticisi. Gitar, Afgan rebabı ve tar çalıyor. Düzgünsoy, genç ve deneyimli bir ekip olduklarını belirterek, “Çengel Sanat’ı kurarken amacımız hem geleneksel sanatlara hem de çağdaş sanatlara kucak açması idi. Birçok atölye çalışması ve seminer dizileriyle bunu başardığımızı sanıyorum.” diyor. Çengel Sanat’ın kurumsal iletişim direktörlüğünü yapan Can Uludağ da atölyelere devam eden öğrencilerin sadece bir müzik aletini çalmayı öğrenmekle kalmayıp o enstrümanla ilgili geniş bir kültür de edindiklerini söylüyor. Uludağ, “Türkiye’de birçok yerde bulamayacağınız pek çok değişik enstrüman atölyesini açtık.” diye konuşuyor.

Müzik atölyelerinde gitar, piyano, flüt, mızıka, viyolonsel, tambur, keman, ney derslerinin yanında farklı kültürlere ait çalgı aletleri de isteyenlere öğretiliyor. Bu müzik enstrümanlarından en ilginci Avustralya yerlileri Aborijinlere ait nefesli bir çalgı olan ‘didgeridoo’. Yıldız Teknik Ünivesitesi akademisyenlerinden Tolga Ünaldı, bu dersin hocalığını yapıyor. Oturarak ya da çömelerek çalınan bu alet termit denilen karıncaların ağacın içini boşaltması sonucu oluşuyor. Didgeridoo dersine geçen yıl on kişi devam etmiş. Dersin hocası Ünaldı, insanların neden didgeridoo çalmak istediklerini şöyle açıklıyor: “Sesine âşık oluyorsunuz aletin. İnsanlar artık farklı enstrümanlar kullanmak istiyor. Ama bunun için her yerde imkan bulamıyorlar. Mesela İstanbul’da Çengel Sanat’ta var.”

Çengel Sanat’ta sadece müzik eğitimi yok. Tezhip, minyatür, ebru gibi geleneksel sanatlar da usta eğitmenler nezaretinde öğretiliyor. Ebru dersini 1978 doğumlu M.Fakih Kademoğlu veriyor. Atölye çalışmasında ebru sanatının tarihi, kültürü, estetiği ve türleri detaylı bir şekilde anlatılıyor, uygulaması sırayla aktarılıyor. En fazla 3 kişi ile sınırlı olan atölye gruplarında, öğrencilerle birebir ilgileniliyor. Minyatür ve resim atölyesinin başında ise Başak Doğan var.

Nuriye Akman’dan soru sorma teknikleri

Çengel Sanat interaktif atölyeleri ile dikkati çekiyor. Gazeteci Nuriye Akman soru sorma teknikleri, yazar Bedirhan Toprak, roman, yönetmen-yapımcı Fehmi Gerçeker de film atölyesinde öğrencilerle bir araya geliyor. Usta röportajcı Nuriye Akman, atölye çalışmalarında birikimlerini haftada bir öğrencilerle paylaşıyor. Daha çok genç iletişimcilerin ilgi gösterdiği bu derslere şirket yöneticisi, müdür düzeyinde katılanlar da var. Akman, bu yıl ekim ayında başlayacak derslerle ilgili olarak şöyle konuşuyor: “İyi iletişimin temeli soru sormaktır. Doğru cevaplar, ancak doğru sorularla alınabilir. Soruya ihtiyacı olan sadece gazeteciler, hukukçular ve öğretmenler değildir. Mesleği, yaşı, öğrenim düzeyi ne olursa olsun, herkes gündelik yaşamında farkında olmadan karşısındaki ile röportaj yapar, yargılar, öğretir, kazanır ya da kaybeder. Konuşmanın kalitesini “sorularının” belirlediğini fark etmez çoğu kez. İletişimi başarılı ya da başarısız kılan, bazen sorudaki kelimelerin sırasıdır, bazen vurguyu yüklediği sözcük, bazen ses tonu, bazen de yanlış zamanda yöneltilmiş olmasıdır.”

Çengel Sanat’ın bu yıl iddialı olduğu atölyelerden biri de Fehmi Gerçeker’le New York ekolü dersleri… New York Film Ekolü Atölyesi’nde bir filmin bütün yapım aşamaları katılımcılar tarafından ortak çalışmayla gerçekleştiriliyor. Tamamen etkileşimli ve paylaşımcı olan atölyede, grup aktif bir şekilde kendi yönünü kendisi belirliyor. “Film yapılarak öğrenilir” yönteminin önemini vurgulayan Fehmi Gerçeker, bu nedenle ilk günden itibaren kamerayı katılımcıların kullanımına sunuyor. Çalışmaların verimi açısından atölyeye sadece 10 kişi kabul ediliyor. Atölye için kayıtlar 19 Ekim’e kadar devam edecek.

Çengel Sanat bünyesinde kurulmuş bir de müzik grubu var. Yakaza Ensemble adlı topluluk, haziran ayında Macaristan’ın Pecs şehrinde düzenlenen Ars Geometrica Festivali’ne katıldı. Grup 18-21 Eylül arası Pecs’te düzenlenecek olan Balkan World Music Festivali’nin açılış konserini verecek. Müzikolog ve besteci Eray Düzgünsoy 2010 yılında İstanbul gibi kültür başkenti ilan edilen Pecs’te konser, seminer ve sergi çalışmalarıyla yer aldıklarını belirtirken, “Bu bilgi ve birikimimizi 2010 İstanbul için kullanabilsek.” diye konuşuyor. (www.cengelsanat.com) m.tokay@zaman.com.tr

MURAT TOKAY

Bu yazımızı okuyan 1.019. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir