Anadolu’nun kapısı Kültür Turları ile Türklere açıldı

Özellikle son birkaç yıldır, ülkemizin tarihî ve turistik yerleri yoğun şekilde geziliyor. Yabancı turistlere imrendiğimiz günler geride kaldı diyebiliriz. Kültür turlarına olan rağbeti turizm acentelerine sorduk. Onlara göre, halkımız tarihini yeniden keşfediyor…  Memleketimizi gezmeye gelen yabancı turistler, çoğumuz için imrenilesi insanlar olmuşlardır. Boyunlarına astıkları fotoğraf makineleri, ellerinde bizim memleketimizi bizden iyi bildiklerini gösteren şehir haritaları, önünden her gün pervasızca geçtiğimiz tarihî anıtları uzun uzun inceleyişleri ile hep ilgiyle seyretmişizdir onları. Ülkemizin her yerinde karşımıza çıkan ‘ecnebi milleti’, hafızalarımızda, hatta turizm ile ilgili ders müfredatlarımızda bu yönüyle öne çıkardı. Ancak son yıllarda ‘seyahat edip sıhhat bulma’ düsturu millet olarak yerine getirdiğimiz bir alışkanlık haline dönüşmeye başladı. Öyle ki turizm acentelerinde kültür turu patlaması yaşanıyor adeta.

Halkın ekonomik refaha ulaşması, gezi kültürünün hüsnükabul görmesi gibi saiklerden ötürü, şimdilerde memleketimizi gezme konusunda yabancı turistlerle yarışır hale geldik. Hatta turizm şirketleri yetkililerine göre, bu müsabakada önde olduğumuz bile söylenebilir.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Sayman üyesi Sinan Haliç, kültür turlarına olan rağbetin artmasının sebebini arzın artışına bağlıyor. Seyahat acentelerinin rekabet ortamında turlarını çeşitlendirmiş olmalarının da bu talep artışında önemi var kuşkusuz. Haliç de buna işaret ediyor ve tur şirketlerinin müşterilerine daha farklı, özgün seyahatler sunduklarını anlatıyor.

Günübirlik rotalar birinci sırada

Aynı zamanda Geographika.com’un da kurucusu olan Haliç, halkın gezdiği, ancak bu gezilerin yeterli düzeyde olmadığı kanaatinde. Avrupa’da bu kültürün, 18. ve 19. yüzyılda başladığı, ilk seyahat acentelerinin de 1800’lü yıllarda kurulduğu bilgisini veriyor. Tarihî yarımadadaki yabancı turistlerin özgüvenlerinde belki de bu tarihsel süreç yatıyordur… Haliç’e göre, kültür turlarında en çok seyahat edilen yerler, İstanbul, Ankara ve İzmir çevresindeki günübirlik rotalar. Sonrasında Kapadokya, Batı Karadeniz, Safranbolu, Mardin, GAP bölgesi geliyor.

Nüans Tur Genel Müdürü Fehmi Çalışkan da Haliç’in görüşlerini destekliyor. İnsanların geçmişlerine ilgi duyduğunu anlatan Çalışkan, “Bize yıllarca yanlış, yanlı ve oryantalist bir tarih anlatıldı. İnsanlarımız artık medeniyetlerini daha yakından tanımak istiyorlar. Kültür turlarına olan rağbetin artmasında bunun önemli bir payı var.” ifadelerini kullanıyor. Nüans Tur, tur seçenekleri ile de tercih edilen bir şirket. Öyle ki yakın zamanda kültür turları kapsamında sadece İstanbul’da 2 bin kişiyi gezdirmişler. GAP bölgesine 80’er kişiden 20 tur düzenleyen Nüans Tur, Karadeniz’e ise 10 tur ile çıkarma yapmış. Osmanlı’ya başkentlik yapan Bursa, Edirne ve İstanbul’un görülme talepleri de kayda değer seviyedeymiş. Çalışkan ayrıca, kültür turlarına rehberlik-seminer olarak da katkı sunduklarını dile getiriyor.

Pronto Tur kültür turları sorumlusu Erdal Çeri ise projektörü, meslektaşlarının söylemlerini desteklemekle beraber farklı bir yere tutuyor. Çeri, medya vasıtasıyla Türkiye’nin birçok yeri ile ilgili çıkan haberlerde yer alan yöre detaylarının tüketiciye cazip göründüğünü kaydediyor. “Sadece deniz, kum, güneş turizmi artık yeterli değil. Tarihî zenginlikleri, doğal güzellikleri ve yöresel tatları ile Anadolu merak uyandırıyor.” diye konuşan Çeri, uygun fiyatlı paket programların da mühim bir yer tuttuğunu sözlerine ekliyor.

Sözün özü, Amerika’yı değil, ama Türkiye’yi yeniden keşfediyoruz. Medeniyetimizin işaret taşlarını yerinde görerek öğreniyoruz. Bu topraklardan geçen kadim kültürleri tanıyor, bizden önceki halklarla hasbihal ediyoruz. Millet olarak Evliya Çelebi’nin rüyası bize kalan en güzel miras galiba. Sahi, ne diyordu İlber Ortaylı, “Bilinçlenme, tarih öğrenerek yapılır.”

Tarihi yeniden keşfediyoruz

Fehmi Çalışkan (Nüans Tur Genel Müdürü): “Son yıllarda kültür turlarına büyük bir ilgi var. İnsanımız, geçmişini merak ediyor. Tarihi yeniden keşfediyoruz adeta. 600 yıllık Osmanlı’nın mirası, kültürel hazine. Onların dünyasını anlamaya çalışıyor halkımız. Tarihî yerleri gezen insanlar, ibret alıyorlar. Bugün televizyonlarda en çok reyting alan programların başında gezi programları yer alıyor. Halk, TV’lerde gördüğü yerlere gitmek istiyor. Kültür gezilerine alâkanın nedenlerinden biri de ekonomik refahın yükselmesi. Ülke olarak turizm konforu elde edebilecek seviyeye geldik.”

İnsanlar seyahat etmenin keyfini öğrendi

Sinan Haliç (TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi): “İnsanımız artık seyahat etmenin keyfini öğrendi. Bundan sonra talebin artarak büyüyeceğini düşünüyoruz. Kolay, kredili ve alternatifli ödeme sistemlerinin de olması sayesinde tüketici seyahat etmek ve yeni yerler görmek istiyor. Turizm bir kültür meselesi. Bu kültür yerleştikçe kaliteli hizmet talebi ve uzmanlık ihtiyacı da artacak. Turistler, artık derneklerin, belediyelerin düzenlediği ücretsiz turlardan daha üst düzeyde bir tur talebinde bulunacaklar. İnsanlar, şu anda salt bir yerleri gördükleri için mutlular; çünkü yeni tecrübeler elde ediyorlar. Ama önümüzdeki dönemde o destinasyonları daha iyi anlamak isteyecekler. Bu nedenle içerik giderek daha önemli hale gelecek

Her yıl yüzde 30 artıyorErdal Çeri (Pronto Tur kültür turu sorumlusu): “Kültür turlarında pazar genelinde her geçen sene yüzde 30’ların üzerinde bir artış söz konusu. Turizme olan merak ve bununla bağlantılı gezen bilinçli tüketici profili çoğaldı. Uygun fiyatlı paket programlar sayesinde çok yeri görüp tanıma imkânının olması da önemli. Yine acentelerin daha çok ürün sunmasının bu rağbette yeri var. Hemen hemen her bölgemiz gezilip görülmek isteniyor. Karadeniz, Kuzey Ege, son dönemlerin daha öne çıkan destinasyonlar. Onları Doğu ve Güneydoğu bölgeleri takip ediyor. Kültür turlarının sosyalleşme anlamında da gelişimi sağlayan yanı var bana göre. Biz turun başlangıcında insanları birbirleriyle tanıştırırız. Örneğin 8 günlük bir turun tanışması esnasında, birbirlerini yıllardır görmeyen iki amcaoğlu otobüste karşılaştı. Nereli olduğunu söylediğinde biri anladı ve tanıdı onu. Tabii o kucaklaşmayı görmek lazımdı.”

Haber: SAMET ALTINTAŞ

Bu yazımızı okuyan 1.193. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir