Kadim Geleneğimiz: Enderûn Usûlü Teravih

Itri

Yaklaşık yüz yıllık bir geçmişe sahip olan Osmanlı geleneği Enderun Usulü Teravih, Klasik Türk musikisinin en önemli ismi olan Itrî tarafından tertip edildiği şekliyle salat-u selam ve salat-ı ümmiyeler eşliğinde bugün tekrar can buluyor. Enderun Teravihi önceden belirlenen camilerde coşku içerisinde kılınmaya devam ediliyor.

Enderun Usulü teravih namazı Osmanlı’da saray içinde kılınan tervihalarda yani teravihlerin her dört rekat aralardaki dinlenmelerde değişik makamlarda ilahiler okuyan, selat ü selam getiren müezzin topluluğunun okuduğu makamla imamın teravihi kıldırmasıdır. Bazen de imam makam değiştirir ve bu değiştirdiği makamdan müezzinler ilahilerini okurlar. Bu teravihi kıldıran hocalar Osmanlı sarayı içindeki Enderun’da yetiştiği için “enderun teravih” ismi kullanılıyor. Bu teravih namazına “İstanbul adeti teravih” ya da “Osmanlı usulü teravih” de denilebilir. O dönemde Enderun Usulü teravih İstanbul’daki konaklara, camilere, Anadolu’ya yayıldığı biliniyor.

İstanbul Büyük Çamlıca Camii

Eyyubi bestekarlar

Enderûn Usûlü Teravih adını Türk Musikisinin değişik makamlarında eda edilmesi ve bu makamlarda bestelenen ilahiler ile süslenmesinden almıştır. Saray dışında en çok Eyüp Camii’nde kılınması sebebiyle bestekârlar “Eyyubi” lakabını taşırlardı.
Bir dönem İstanbul’un bütün camilerinde kılınan Enderûn Usûlü Teravih namazı zamanla unutularak büyük camilerden dahi kalkmıştır. Fakat son dönemde Enderun teravihi hızla tekrar yayılmaktadır.

7 makam birden


İmamın takip edeceği makamlardan her dört rekatta bir Ramazan’ın ruhuna uygun, namazın huşu ve coşkusunu artırmak için dinlenme anlamına gelen tervihalarda, yine eğitimli ve güzel sesli müezzinler topluluğunca ilahilerin okunması adetine de “Cumhur Müezzinliği” denir.
Osmanlı sarayında doğan ve günümüze kadar sürdürülen köklü geleneklerden Enderûn Usûlü Teravih öncelikle müezzinin namaz öncesi getirdiği kamet ile yatsı namazının hicaz veya uşşak makamında kılınacağı belirlenir.
Ardından teravih namazının ilk dört rekâtı neva makamı,ikinci dört rekâtı hüseyni makamı, üçüncü dört rekâtı bestenigâr makamı, dördüncü dört rekâtı eviç makamı son dört rekâtı ise acemaşiran makamlarında kılınarak tamamlanır.


İmamın takip edeceği makamlardan her dört rekatta bir Ramazan’ın ruhuna uygun, namazın huşu ve coşkusunu artırmak için dinlenme anlamına gelen tervihalarda, yine eğitimli ve güzel sesli müezzinler topluluğunca ilahilerin okunması adetine de “Cumhur Müezzinliği” denir.
Osmanlı sarayında doğan ve günümüze kadar sürdürülen köklü geleneklerden Enderûn Usûlü Teravih öncelikle müezzinin namaz öncesi getirdiği kamet ile yatsı namazının hicaz veya uşşak makamında kılınacağı belirlenir.
Ardından teravih namazının ilk dört rekâtı neva makamı,ikinci dört rekâtı hüseyni makamı, üçüncü dört rekâtı bestenigâr makamı, dördüncü dört rekâtı eviç makamı son dört rekâtı ise acemaşiran makamlarında kılınarak tamamlanır.

Bütün sünnet namazları tek başına kılınırken, teravih namazı sünnet olmasına rağmen cemaatle kılınır.


Her dört rekât arası bir sonra gelecek olan dört rekâtın makamında bestelenmiş ramazan ilahileri okunur. İmam son rekâtta mahur makamı’nda selamını verir ardına yine mahur makamında bestelenen salat-ü selam ve segâh, salat-ı ümmiye okunarak teravih namazı tamamlanır.
Vitir namazına ise müezzinin son salavatın makamına göre hüzzam, segâhveya saba makamında kılınır. Böylece yatsı namazı teravih ve vitir ile birlikte yedi makam da namaz içerisinde kullanılır.

İlk Enderûn Usûlü Teravih müezzini Dede Efendi


1831 yılının Ramazan ayında sarayda musikişinas padişahlardan Sultan II. Mahmud’un da hazır bulunduğu, saray baş imamı üstün kıraat sahibi Zeynel Abidin Efendi tarafından kıldırılan ve müezzinliğini Türk musikisinin dahi isimlerinden Hamamizade İsmail Dede Efendi’nin yaptığı teravih namazını Enderûn Usûlü Teravih’in ilk sayılabilecek örneklerinden biri olarak göstermemiz mümkün.

TERAVİH GRUPLARI İSTANBUL’U GEZİYOR

Eskiden gezici teravih grupları şehirleri gezer, teravihleri kıldırırmış. Tilavetler arasında şerbet dağıtılır, namaza geç gelen, imamın makamından kaçıncı rekatta olduğunu anlarmış.

Türkiye’de musiki eğitimi almış müezzin sayısı azalınca 1950’li yıllarda bu gelenek tamamen ortadan kalkmış. Hüdai Tasavvuf Topluluğu’nu çalıştıran ve baş müezzinlik görevini üstlenen Mehmet Kemiksiz 1996 yılında, Üsküdar’da musiki yeteneği olan müezzinlere eğitim verip çevre camilerde Enderun usulü teravihi kıldırmaya başlamış. 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle çalışmaları kayda alınmış, bütün müftülüklere gönderilmiş. Kitabı basılmış.

İstanbul’da Enderun Usulu teravih kılınabilecek camilerin listesi:

  • Bahçelievler’de Yenidoğan Merkez Camiî,
  • Başakşehir’de Başakşehir Merkez Camiî, İmamı Azam Camiî, Tunahan Camiî, Hz. Hüseyin Camiî, Bahçeşehir Camiî, Hoca Ahmet Yesevi Camiî,
  • Eyüpsultan’da Eyüpsultan Camiî,
  • Fatih’te Sultanahmet Camiî, Süleymaniye Camiî,
  • Kağıthane’de Çağlayan Yeni Camiî, Çeliktepe Aydınlar Camiî, Ortabayır Merkez Camiî, Çeliktepe Merkez, Cumhuriyet Camiî,
  • Küçükçekmece’de Cennet Mh. Yavuz Selim Camiî, Çamlıkaltı Mehmet Akif Camiî,
  • Sancaktepe’de Fatma Fitnat Hanım Camiî, Yenidoğan Merkez Camiî, Samandıra Ebubekir Sıddık Camiî, Abdurrahmangazi Camiî, Katipoğlu Camiî,
  • Şişli’de Mecidiyeköy Merkez Camiî, Fulya Balçık Camiî, Osman Sağnak Camiî, Şişli Camiî, Kuştepe Camiî ve
  • Zeytinburnu’da Seyit Nizam Camiî olmak üzere İstanbul’da 30 camide Enderun usulu teravih namazı kılınabilecek.

Kaynak: İstanbul Müftülüğü

Bu yazımızı okuyan 11.063. takipçimizsiniz.

_Hamid Uyanık_

1994 Konya doğumlu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Konya ve Malatya Darende'de tamamladı. Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu. Hobileri arasında Seyehat, Kitap, Konsol oyunları ve Sinema vardır. Beşiktaş taraftarıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir