Japonların Yüzyıllık Şirketleri

Küçük ve dağınık coğrafyalarında Japonlar, yüz yılı deviren şirketlerini ayakta tutmaya ve ustaca yönetmeye devam ediyor. Yönetim sırlarını çözmek, Japonca öğrenmekten daha kolay.

SoftBank’in kurucusu Masayoshi Son, şirketine dair net bir vizyona sahip. Kurduğu imparatorluk dünyanın en iyi mobil operatörlerine sahip olmasının yanı sıra çip, robot ve gelişen yapay zekâ teknolojilerinin de lideri. Şirketinin ana gelir kaynakları dışında yaptığı, kimi zaman milyar dolarlık yatırımlar sayesinde ülkesinde “teknoloji alanında yeni sınırlar çizen yönetici” olarak anılıyor. Yatırım kariyerinin 50 yılını daha 19 yaşındayken planladığı konuşulan Son, 2010 yılında şirketinin 30 yıllık planını açıklayarak bu iddiayı bir anlamda doğrulamıştı.

Teknolojinin hızıyla her şeyin ömrü artık kısalırken şirketler de bu durumdan etkileniyor. S&P 500 indeksine girebilmiş şirketlerin son yüzyılda ortalama ömrü 50 yıldan fazla azaldı; Yale Üniversitesi’nden Richard Foster’a göre bir şirketin şu andan itibaren beş yıl içinde kapanma ihtimali üçte bir. Fakat ilginçtir ki yaşı 100’ü aşmış şirketlerin sayısı da istikrarlı bir artış gösteriyor. 41 ülkede 5 bin 586 şirketin yaşı 200’ü geçiyor. Bu şirketlerin yarısından fazlasıysa Japonya merkezli küçük girişimlerden oluşuyor.

İlk bakışta bu iki trend birbiriyle çelişiyor gibi görünebilir. Şirketlerin ortalama ömrü tüm dünyada kısalırken Japon şirketleri gençlik iksirini mi buldu? Japonya’nın ortasında yer alan Nishiyama Onsen Keiunkan için bu doğru olsa gerek. 705 yılında Yamanashi’de kurulan bu kaplıca aynı zamanda dünyanın en eski şirketi!

Tarihsel bağlamda, yüzyıllık Japon şirketleri, XIX. yüzyılın sonunda Japon pazarlarının açılışına kadar uzmanlık alanlarının kontrolünü uzun bir süre ellerinde tuttular. Nishiyama dışında bir örnek vermek gerekirse en uzun ömürlü ve faaliyet hâlindeki diğer birkaç şirket de Japonya merkezli. 760 yılında kurulan ve makine alanında çalışan TECH Kaihatsu, 1000 yılında Kyoto’da kurulan şekerleme şirketi Ichimojiya Wasuke, 1189 yılında Yamagata’da kurulan ve dünyanın en eski metal şirketi olan Ito Tekko bunlara yalnızca birkaç örnek.

Bir şirket için önemli bir unvan olan uzun ömürlülük payesinin bu şirketlerin ana hedefleri arasında yer almayıp faaliyet biçimlerinin doğal bir sonucu olarak elde edildiğini görüyoruz. Japonların iş felsefesini en güzel özetleyense, ürünlerin esas doğasının iyi kurgulanmış bir süreç vasıtasıyla, kurucudan gelecek nesillere aktarılmasını ifade eden “shinise” kavramı.

Japon şirketleri bu başarıyı elde etmek için üç eşsiz ve inovatif çözümün bir kısmını veya hepsini uyguluyor:

• Teknolojik gelişmenin en az yaşandığı, dengeli küreselleşmenin mümkün olduğu şekerleme, otel ve ilaç gibi bir alan seçin.
• Tek ve özel bir ürünle doğal bir rekabet avantajına odaklanın: Tüm bu şirketler işletmelerini Japonların günlük hayatlarında eşsiz ve özel markalar kullanma tercihi üzerine kurdu. Shinise; şekerleme üretiminin zirvesini veya mutfak bıçağı zanaatının son noktasını temsil edebilir.
• İşletmeyi aile içinde tutun; “evlat edinilmiş çocuklar” yaklaşımını örnek alın: Japoncada bir deyiş vardır. “Oğlunu seçemezsin ama damadını seçebilirsin.” Günümüzde Japonya’da evlat edinilen insanların yüzde 98’i 25-30 yaş arası erkeklerden oluşuyor. Ailenin şirketi yönetecek bir varisi yoksa uygun bir aday seçip onu evlat ediniyorlar. Bu sayede şirket bölünmemiş ya da sonraki nesillerce boşlanmamış oluyor.

Hızlı dünyamızda uzun ömürlülük eski bir kavram gibi görünebilir. Fakat işleyen bir toplumda işlerin ve kuruluşların büyük bir kısmının belirli bir istikrar seviyesine ulaşmış olması gerekir. Kreatif yıkım, hükmüne tam gaz devam etse de uzun ömürlülük üzerine düşünmek ve bunu sağlamak için stratejiler geliştirmek de önemini koruyacak.

İşletme gurusu Arie de Geus’un da dediği gibi: “Şirketlerin ölmesinin sebebi yöneticilerinin ürün ve hizmet üretmeye dair ekonomik faaliyetlere odaklanıp kurumun asıl doğasının bir insanlar topluluğu olduğunu unutmasıdır.” SoftBank’in sahibi Masayoshi Son’un yalnızlığı ve üzüntüyü etkisizleştirmeyi azaltmayı şirketin bir misyonu olarak belirlemesine şaşmamak gerek. Mottoları ne güzel: “Herkes için mutluluk.”

Çok yaşa insanlık.

Kaynak: Tunç Yorulmaz / Skylife

Bu yazımızı okuyan 1.407. takipçimizsiniz.

Hasan Bozova

1992 Osmaniye doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Uludağ üniversitesi İktisat bölümü mezunu. Özel bir eğitim kurumunda İdari ve Mali İşler Müdürü olarak görev yapmakta, aynı zamanda Stajyer Mali Müşavir. Hobileri Trekking, Motorsiklet, Spor, yüzme, futbol ve voleyboldur. İngilizce bilmekte ve Beşiktaş taraftarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir