YULA DA GELDİ TWİTTER’A,İKİ KELAM GÖRDÜK…

Teknolojisiz bir adım bile atamadığımız,bunca kolaylığa da hayır diyemediğimiz şu günlerde,sosyal yaşamımızı da sanal ortamlara aktarmış,kendimizi o ufacık profil bilgilerine sığdırmış bulunmaktayız. Sevgili arama kutucuğumuz google’ın da içerisnde bulunduğu bu sosyal uygulamalara genel tercih facebook ve entel tercih dediğimiz twitter eşlik ediyor.twitter biraz entel,evet.çünki okumak gerektiren,birçok yazarın yazılarını o 23 harfe sığdırdıkları,müzisyenlerin ortaya çıkardıkları besteleri ilk olarak paylaştıkları,haber sitelerinin güncel ve kültürel programlarını takip etirdiği bir yer.tabii bu entel kelimesinin içinden hayatlarının her saniyesini yazmaktan çekinmeyen,kendilerine anlam veremediğimiz insanlar dahil değil.

Geçenlerde bir haber okumuştum;”twitter’da bile güzel yazıyor” başlığında bir yazıydı bu.çok sıkı olmasa da bir twitter üyesi olan ben,bu yazıda geçen yazarın o kısıtlı harf seçeneğine yazdığı güzel cümleleri merak ederek,kendisini takibe aldım.

Yazarımız,Özen Yula.aslen ödüllü bir tiyatro yazarı olmakla beraber deneme,öykü,roman türünde de önemli eserler veren yazarımız,meğer reklam yazarlığı ve dergi editörlüğünde olduğu gibi  twitter dalında da pek güzel eserler vermekteymiş.az ama çarpıcı cümlelerle insanı hiç ama hiç sıkmayan bazen eğlenceli bazen dramatik bazense duygusal üslubuyla köşeye biryerlere not ettirtecek yazılar yazmış Özen Yula.öylesine etkilendim ki o notlarından,twitterdaki bu sayfasına önüme geleni davet etmeye başladım.herkese dedim “bir girin bakın” diye.bu esnada hala hergün bu notları takip etmeye devam ediyorum.

Kendisi ise bu takip edilme durumunu şöyle alaycı bir dille anlatıyor;

“Ben niye roman,hikâye,oyun,deneme yazdım ki?14 kitap neden?Keşke yirmi sene bekleyip twitter’da tweet yazaymışım.Bunları okuyorlar.Ne tuhaf!”

Hazır Herkese demişken sizi de unutmayayım dedim.ve sizlere bu notlardan birkaçını paylaşmak niyetindeyim;

*Bir ülkede yaklaşık 75 milyon sütten çıkma ak kaşık insan yaşar mı ya? Bu kadarı bir arada nerede görülmüş?

*Büyüdükçe mi inandığımız şeyler sayıca azalıyor yoksa inandıklarımız azaldıkça mı büyüyoruz? Tuhaf soru; ama, sorulması gerek!

*Hayatta öyle hep cam kenarı olmaz; arada da koridora buyurun. Orası da insanlar için!

*Bu ülkede her kuşak kendi yaşayamadığı için kendinden sonrakilerin geleceğine tecavüz ediyor!Gelecek tasası sadece dilde!Çocukları BIRAKIN!

*Üzüm masumiyetini yitirir şarap olunca,ipekböceği,kelebek olunca ve çocuk masumiyetini yitirir adam olunca.Vaktiyle diye başlayan masallar!

*Herkes kendine bir kıyı seçmiş, karşısındakinin gelmesini bekliyor. Oysa su, herkesin geçebileceği kadar sığ. İş geçmeyi göze almakta.

*Kendimi yokladım da,ölen Kenan Evren de olsa ardından parti veremem. O cinayetlerinden sonra verdi,gülümsedi. O adamla aramızda fark olmalı!

*bana bakın hayat merdivenini çıkarken bana rastlarsanız iyi davranın, çünkü inerken de bana rastlayacaksınız. hep oralardayım, manyağım!

*Bir şehrin bütün sokakları aynı insana çıkıyorsa bunun aşktır.

*“iyi zamanlarımız oldu.karmaşık bir devrin çocuklarıydık ama,hatırlayınca burnumuzun direğini sızlatan anlarımız oldu.hayat denen mucize!”

Bu yazımızı okuyan 1.090. takipçimizsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir