Şarm El Şeyh’in Hazineleri
Sina Yarımadası’nın en güneyinde yer alan Şarm El Şeyh, Mısır’ın en meşhur turizm şehridir. Arapça “Şeyhin Koyu” anlamına gelen bu küçük balıkçı kasabasının lüks hotel ve tatil köyleri ile dolu bir şehre dönüşümü ise son 35 yıla dayanır. Her bütçeye uygun konaklama imkânları, zengin sualtı yaşamı, eğlenceli gece hayatı, bedevi kültürünün renkli izleri ve el sanatlarıyla dolu caddeleri, Şarm El Şeyh’i popüler bir tatil noktası haline getirdi.
Eğer siz de benim gibi deniz ve dalış aşığıysanız Şarm El Şeyh tam size göre bir şehir. Dalış yapmayı bilmeseniz bile altın sarısı kumsallarda güneşlendikten sonra denize girdiğinizde, maske ve şnorkel yardımıyla biz dalgıçların dalarak gördüklerinin neredeyse yarısını görebilirsiniz.
Hem hotelde konaklayayım hem de dalış yapayım diyenlerdenseniz limandan kalkan günlük dalış tekneleri en kolay çözüm. Ama Kızıldeniz’in sualtı dünyasını doyasıya görüp incelemek istiyorsanız, dalış teknesinde konaklayacağınız bir haftalık dalış turlarından birine katılın derim. Şarm El Şeyh’in 20 km güneyindeki, dünyanın en büyük sualtı milli parkı olan “Ras Muhammed”in tadını ancak böyle çıkarabilirsiniz. Gece dalışı yapmadan Ras Muhammed’den ayrılmayın. Teknenizin ışığına gelen kalamarlar ve zargana balıkları; kabuksuz bir salyangoz olan kıpkırmızı İspanyol dansözleri; gece avlanan aslan balıkları ve mürenler gece dalışında size mutlaka kendilerini göstereceklerdir.
Sadece tekneyle ulaşılabilen “Shark Reef” ve “Yolanda Reef” av peşinde koşan balık sürüleriyle ve sağlıklı mercan yapısıyla eminim sizi de büyüleyecek. “Anemone City” ise yüzlerce anemonun palyaço balıklarına ev sahipliği yaptığı bir dalış noktasıdır. Kızıldeniz’den başka hiçbir yerde bulamayacağınız endemik bir tür olan maskeli kelebekbalıklarını hep çift olarak dolaşırken göreceksiniz. Gözlerinin etrafındaki lekeler, adeta doğal bir siper gibi gözlerini çok daha büyük gösterip düşmanlarını korkutur.
Eğer batık dalışı yapmayı seven bir dalıcıysanız, doğru yerdesiniz… Bana göre dünyanın en güzel batık dalışına sahne olan “SS Thistlegorm” gemisi tam burada yatmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’na katılan İngiliz birliklerine malzeme taşımak için yapılmış bir nakliye gemisi olan 126.5 metrelik bu dev; ilk ve tek seferini Mısır’a yapmış ve Gubal
Körfezi’nde demirliyken Alman uçaklarının bombardımanı sonucunda batırılmış. Buharlı lokomotifler, vagonlar, motorsikletler, kamyonlar, tüfekler, mermiler ve asker ayakkabıları dalışınızda göreceklerinizden sadece bazıları. Mısır’a piramitlerden daha fazla gelir getiren ve hafızanıza unutamayacağınız görüntüler kazıyacak olan bu batığa tekrar tekrar dalmak isteyeceğinizden eminim.
Tiran Boğazı ve Tiran Adası da Şarm El Şeyh’in önemli dalış noktalarındandır. Kendilerini keşfeden bilim adamlarının isimlerini (Gordon, Thomas, Woodhouse, Jackson) taşıyan bu resifler çok renkli ve sağlıklı mercan oluşumlarına ev sahipliği yapar. Bölgenin akıntılı olmasına aldırmayın ve dalın, çünkü bu akıntılar balıkları besleyen planktonları da getirdiği için sizi aşağıda bol balıklı, aksiyon dolu dalışlar bekliyor olacak.
Şarm El Şeyh dalıcılara unutulmaz dalışlar sunsa da dalmayanlar için Bedeviler ile çölde akşam yemeği yiyip o zifiri karanlıkta irili ufaklı binlerce, on binlerce yıldızın oluşturduğu gök haritasını izlemek her yerde karşınıza çıkacak bir güzellik değil. Sanki bir hazine sandığı açılmış da denize ve gökyüzüne bütün incilerini saçmış gibi Şarm El Şeyh’te. Deniz altı ve çöl göğü size de çekici gelmiyor mu?
Kaynak: Skylife – Alptekin Baloğlu
