Para Her Şeyi Yapar mı?

“Para her şeyi yapar” diyen kişi, para için her şeyi yapan kişidir. Toplumda insanlar genellikle zengin ve fakir olarak ikiye ayrılırlar. Hemen herkes bu iki grubun bireylerine farklı bakar, farklı davranır. Zengine ve yoksula davranış şekli, konuşma tavrı, mimikler hatta bakış tarzı bile benzer özellikler gösterir. Dünyanın her yerinde, din ahlakından uzak olan her kesimden insanda aynı davranışları görmek mümkündür. Toplumda zengin ve saygın olarak bilinen kişilere karşı daha nezaketli bir ses tonu kullanılır. Yoksul insanla ise daha sert ve kaba bir ses tonuyla konuşulur. İş yerlerinde üst düzey yöneticiler ve çalışanlar arasındaki konuşma üslubu buna iyi bir örnektir. Konuşma tarzı, karşılıklı beklenti ve çıkarlara göre belirlenir.

Toplumda saygı da zengine gösterilir. Çocuk yaşta bile olsa, zengin kişilere özenli bir saygı ile davranılır. Yoksul insanla konuşma üslubu ise tam aksine büyük dahi olsa çocuğa hitap eder gibidir.

Zengin ve saygın kişiye “siz”, yoksul kişiye ise “sen” denir. Alış-verişte bile farklı karşılanırlar; zengin insana “ne arzu ettiği” sorulurken, yoksula küçük gören bir üslupla “ne istediği” sorulur.

Misafir ağırlama da kişiye göre farklılık gösterir. Gelecek konuk varlıklı biriyse evde büyük telaş yaşanır. Beğenmeyeceği bir durum olmaması için günler öncesinden hazırlıklar yapılır. Geldiğinde ise neredeyse seremoni ile karşılanır. Ancak gelen konuk yoksul biriyse ne eve, ne ikramlara ne de giyime özen gösterilmez, umursamaz davranılır.

Saygı ve ilgi göstermek için insanın belirli bir maddi güce sahip olması zorunludur. Kişinin servetinin artışıyla doğru orantılı olarak gördüğü saygı da artar. Gösterilen saygı gerçekte o insanın kişiliğine değil servetinedir. Bu durum, toplumda yaşanan çirkinliklerden biridir.

Kur’an’a göre ise insanlar ahlaklarına göre değer kazanırlar. Yoksul ancak ahlakı güzel insan, servet sahibi ama çirkin ahlaklı birinden kat kat değerlidir. İslam, insanlar arasındaki ayrımı kaldırır, servet sahibi ve güçlü olmanın kıstas kabul edilmediği bir anlayışı hakim kılar. İnsanı Allah’a yakınlaştıran ne mallar ne de evlatlardır. İmanı, Allah sevgisi, Allah korkusu ve güzel ahlakıdır:

Bizim katımızda sizi (bize) yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. İşte onlar; onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükafaat vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler. (Sebe Suresi, 37)

 

 

 

Bu yazımızı okuyan 944. takipçimizsiniz.

suheylokur

40 yaşındayım. İktisat okudum. 5 yıldır yazdığım yazılarımı bu günlerde bazı haber sitesi, portal ve dergilerde yayınlamaya başladım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir