Mavi Marmara’dan Cueeva Butlerly Furkan Doğan’ın kabrinde müslüman oldu.

İrlandalı aktivist, İsrail saldırısında ölen Furkan’ın mezarı başında Müslüman oldu.

İrlandalı aktivist Cueeva Butlerly, Gazze’ye yardım götüren gemilere İsrail tarafından düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Furkan Doğan’ın ailesini ziyaret etmek için geldiği Kayseri’de Müslüman olarak ”Ayşe” adını aldı.

Butlerly, Furkan Doğan’ın Talas ilçesindeki mezarını ziyareti sırasında kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.

Daha sonra İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Kayseri Şubesi’ni ziyaret eden Butlerly, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, son 9 yıldır Filistin, Irak ve Lübnan’daki mülteci kamplarında gönüllü olarak çalıştığını söyledi.

İrlanda doğumlu olmasına rağmen ailesi insani yardım kurumlarında çalıştığı için Batı Afrika ve Latin Amerika’da büyüdüğünü ifade eden Butlerly, ”Son 9 yılımı Filistin’de ve mülteci kamplarında geçirdim. Çünkü, Filistin’in özgürlük mücadelesine inanıyorum, intifadaya inanıyorum. Dünyanın her tarafından insanların Filistin’in haklı özgürlük mücadelesine destek vermesi gerektiğine inanıyorum. Ben de batıdan biri olarak bu mücadeleye katılmanın insani bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Butlerly, İslam toplumunda gördüğü inanç, olgunluk, onur, misafirperverlik ve gücün Müslümanlığı seçmesi için etkileyici bir ilham kaynağı olduğuna dikkati çekerek, şunları anlattı:

”Uzun yıllardır kendimi İslam dinine yakın hissediyordum. Fakat Mavi Marmara gemisinde şehit olan Türk kardeşlerimiz Furkan, Ali Haydar, Cevdet, Nejdet ve diğer kardeşlerimiz bu topluluğa katılmam için bana örnek oldular. Böylece hepimiz kardeş, aynı toplumun ve insanlığın parçası olabiliriz.

Yaptığım seçimi iki seviyede görüyorum. Birincisi ruhani boyutu, ikincisi de politik yönü ki; bu batı dünyasındaki İslamafobi ile mücadele gerekliliğidir.

Son 9 yılda Filistin’de, Irak’ta ve Lübnan’da bir çok kişinin şehadetini gördüm. Bunların hepsi beni etkiledi ancak Furkan’ın kabrinde Müslüman olmayı seçmemin sebebi; onun bir örnek teşkil etmesidir. Saflığı, inancı ve gücüyle daha 19 yaşındaki birinin hayatının baharında mücadeleyi, cihadı seçmiş olması kendi rüyalarını Filistin özgürlüğü için Filistinliler için feda etmiş olması tüm dünyadaki genç ve yaşlı herkes için örnek teşkil etmelidir. Onun örneği bize bencil olmamayı, diğer insanlar için düşünmenin ve mücadele etmenin hepimizden daha önemli olduğunu göstermektedir. Furkan’ı, Ali Haydar’ı, Cevdet’i, Nejdet’i, Çetin’i ve diğer şehitlerimizi Filistinli, Lübnanlı, Iraklı şehitlerimizi onore etme yolunun zulme karşı yapılan bu mücadeleye katılmak olduğunu düşünüyorum.”

”FURKAN VE RACHEL BİRBİRİNE ÇOK BENZİYOR”

Gazze’de 2003 yılında bir Filistinli’nin evinin yıkılmasını engellemeye çalıştığı İsrail buldozerinin altında kalarak ölen Amerikalı barış eylemcisi Rachel Corrie’nin de arkadaşı olduğunu dile getiren Butlerly, ”Rachel ile Gazze’de aynı organizasyonda çalışıyorduk. Rachel uluslaraarası dayanışmanın ne demek olduğunun bir diğer örneğidir. Evinden, ailesinden ayrılarak rahat bir hayatı bırakıp ön saflarda mücadeleye katılıp fedakarlık yapmak ve risk almak adına… Bana göre Rachel ve Furkan birbirlerine çok benziyorlar, ikiside çok genç, ikiside zeki ve olgun. Furkan’nın hatırası tüm dünya için yeni bir Rachel Corrie oldu. Çok genç, inançlı ve güçlü” diye konuştu.

Butlerly, kara konvoyu ve filo çalışmaları sırasında İHH ile çalışma tecrübesinin kendisi için bir onur olduğunu belirterek, şöyle devam etti

”İHH dünyadaki en iyi insani yardım kuruluşlarından biri, hatta en iyisi. Disiplinli etkili, 120’den fazla ülkede faaliyet gösteriyorlar. Amerikalı ve bazı batılı hükümetlerin İHH’ye saldırılarına karşı koymalıyız. Çünkü bu saldırı insanlığa yapılan saldırıdır. Bu saldırılara karşı durma sorumluluğumuz var. Çünkü İHH’nin insan hakları ve insani yardım için çalışan örnek bir kurum olduğunu düşünüyorum.”

”KURAN’A KARŞI DERİN BİR SAYGIM VAR”

Tüm dinlere ve insanlığa daha iyi olma yolunda rehber olan kitaplara karşı ve özellikle Kuran’a karşı derin bir saygısı olduğunu belirten Butlerly, ”Kuran’ın yaşamımız için çok iyi bir rehber olduğuna inanıyorum. Fakat sadece ibadet etmenin yeterli olmadığını İslam dinindeki cihad konseptinin insan için dahili ve zahiri yönüyle çok önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Butlerly, İslamiyet’i seçmesinin özel bir nedeni de olduğuna dikkati çekerek, şunları anlattı:

”Kayseri çok özel bir yer. Aslında uzun yıllardır Müslüman olma konusunu düşünüyordum. Furkan’ın mezarını ziyaret ettiğimde, sadece mezarını değil ailesini gördüğümde, ananesinin, babasının, kardeşlerinin olgunluğu, ağırbaşlılığı, gücü ve güzelliği bana İslam’daki yolculuğuma başlama noktası için ilham verdi. Bu yolculuğa saf güçlü ve inançlı insanlarla başlamak istedim. Furkan’ın bir örnek olduğunu ve tüm insanların etkileri az veya çok olsun onun gittiği bu yolu takip etmeleri gerektiğini düşünüyorum.”

Hacca gitmenin çok önemli olduğuna inandığını dile getiren Butlerly, ”Ancak, Furkan’ın kabri gibi, Cenin, Gazze gibi yerleri ziyaret ederek kendi küçük haccımızı yapabileceğimizi, bunun İslam’ı ve özgürlük mücadelesini anlamanın bir yolu olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bu yazımızı okuyan 1.026. takipçimizsiniz.

e-Kalem

Bilgisayar & Internet, Sinema, Din, Yaşam ve Gündemdeki konular hakkında kendi düşüncelerini yazmaya çalışmaktadır. GençYolcu.com'da ve e-Kalem.com'da yönetici ve editör olarak görev yapmaktadır. Değerli yorumlarınızı sayfaların alt kısmından bizlere ve tüm okuyucularımıza ulaştırdığınız için teşekkür ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir