Mahsun Kırmızıgül, Çanakkale Zaferi’ni anlatacağı ’57. Alay’ filmi

Mahsun Kırmızıgül yeni filmi ’57.Alay’a dev bir bütçe ayırdı. Mahsun Kırmızıgül, bir yıldır üzerinde çalıştığı Çanakkale Zaferi‘ni anlatacağı ’57. Alay’ filmi için son hazırlıkları tamamladı. Çekimleri Avustralya-Melbourne ve Gelibolu’da yapılacak olan ve 2 bin figüranın rol alması planlanan filmin bütçesinin ise 20 milyon dolar olması düşünülüyor. “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” Mustafa Kemal (Atatürk), bugün bile hafızalardan silinmeyen, “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir” emrini 57. Alay askerlerine vermişti. 57. Alay’ın bu kahramanca direnişi düşmanın hızını kesmiş ve savaşın gidişatını değiştirmişti.

TAMAMI ŞEHİT OLDU

57. Alay’ın başta komutanları olmak üzere 628 kişilik mevcudunun nerdeyse tamamı 25–28 Nisan 1915 tarihleri arasında şehit düşmüştü. Bu kahramanların anısına o günden bu yana Türk Ordusu’nda 57. Alay bulunmuyor!

Neden film çekmek istiyorum ve neden 57. ALAY ? Yaptığım araştırmalar sonucu; 57. Alay tarihte sadece bizler için değil savaşan taraflar içinde bir kırılma noktasıydı… Bir film çekmek istiyorum. Bu film ; eskiyle yeni arasında bir köprü olsun , yaşanmışlıklardan yola çıkarak bu günün değerini bizlere hatırlatsın. Tarihin gizemli kalmış dehlizlerinden günümüze uzanarak; bizi biz yapan değerleri hatırlatsın. İçinde senden benden bir parça olsun. Bu filmde İnsanı insan yapan değerler olsun. Memleket olsun, toprak olsun, uğruna ölünen kıymetlerin anlamlı bir destanı olsun. Bu filmde; unuttuğumuzu hatırlatan değerler olsun.

En fazla üstünden her daim yürüyüp geçtiğimiz toprak parçasının değeri hatırlanır olsun. Bu filmde en fazla; işgalsiz hür ve bahtiyar yaşayabilmemiz için ölenlerin bir kadri olsun. Kısacası ; memleketimden insan manzaraları olsun vesselam. Artık geriye kalan 57 . ALAY’ın o muhteşem, onurlu, şerfli ve burcu burcu insan kokan trajik hikayesini Haldun ÇUBUKÇU’nun kaleminden; sinemaya, müziklerini de yazarak aktarmak gerekiyor. Hepimize kolay gelsin.

57. ALAY’A SİNEMADAN BİR SAYGI DURUŞU
Yakın dönem tarihimiz, uzun metraj sinema filmi olarak ne yazık ki son derece az örneklendirildi.
Oysa müthiş bir yüzyılın bittiği, yenisinin başladığı dönem Türkiye coğrafyasının yeniden şekillendirilmesi üzerine kurulu projelerin dönemiydi ve bu projelere karşı da Osmanlı-Türk cevabının oluşturulduğu bir ‘çağ yangını’ydı.

Halk ağzında “Seferberlik”le ifadesini bulan Birinci Dünya Savaşı ve onun Doğu’daki ilk cephesi olan, Avrupa’daki savaşın bütün bir dünya savaşı olacağının ilk cephesi olan Çanakkale Savaşı da toplumsal belleksizliğimize, sanatın belleksizliğinin de dahil edilmesiyle öylesine takvim-ajanda günleri ve hamaset edebiyatıyla yetinilen, içeriğinden boşaltılan bir tarih olarak kaldı.

Belki, geçmişe ilişkin olarak böylesi prodüksiyonların hakkını vererek altından kalkacak birikimin, sermayenin olmaması mazur görülebilir bir nedensellik oluşturacaktır. Oysa şimdi, bütün bu sürecin akıl almaz, hayranlık verici var oluş mücadelelerinin tek tek ve o tikel içindeki ayrı ayrı hikayelerinin pek de güzel anlatabileceği teknik, sinemasal düzey ve bilgi birikimi mevcuttur. Ve artık görülmektedir ki sanata, özel olarak da sinemaya sponsor olunmakta, yatırımcı bulunabilmektedir.

O zaman Çanakkale Savaşı’nın en etkileyici örneklerinden biri, belki de birincisi olan 57. Alay’ın hikayesini de sinema olarak anlatmanın zamanı gelmiştir. O 57. Alay ki, modern Türk ordusunun kuruluşundan beri sancağı düşman eline geçmiş tek alaydır! Avustralya’da Melbourne müzesinde sergilenen sancağın altında şu bilgi verilmektedir: “Bu alay sancağı Gelibolu savaş alanından getirilmiş, ama esir edilmemiştir.

Çünkü, Türk Ordusu’nun milli geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık örneği olarak karşınızda duran bu Türk alay sancağını selamlamadan geçmeyin.”

Ve işte, şimdi 57. Alay’ı, hikayesini, sancağını ve destanını sinemadan selamlamamızın zamanı gelmiştir.
Yalnızca ‘Tarihe ve gerçeklere sadakat’ bilinciyle ve sinema ‘büyüsü’ içinden, estetik bir haz ve görsel bir şölen olarak 57. Alay’ın hikayesinin anlatılması bir toprağı vatan yapan her rütbedeki Mehmetçiklere gönül borcumuz, sorumluluğumuzdur.

Kaynak : internethaber.com – yazete.com – gencyolcu.com

Bu yazımızı okuyan 1.356. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir