Kardeşlik Darbe Geçirmez!

“Kim var!” diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert “Ben varım!” cevabını verici, her ferdi “Benim olmadığım yerde kimse yoktur!” duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik… 15 Temmuz 2016’yı gösteriyordu takvimler. O gün iman dolu, korkusuz ve sevdalı yürekler “Ben varım! Buradayım” diye haykırdı. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi “Benim olmadığım yerde kimse yoktur!” diyerek vatanı kucakladı. Bir an bile düşünmedi bu millet sokaklara dökülürken, şüphe etmedi hiç. Bana ihtiyaç varsa koşarım, dediler ve hainlerin önüne geçtiler. Türk milletini korkutamadı kurşunlar, tanklar, toplar, tüfekler.

Korkmadılar! Vatan kolay kazanılmıyordu, biliyorduk çünkü bunu. Kıymetli dedelerimiz, ninelerimiz koşarak en önde gittiler vatanı savunmaya. Çünkü onlar biliyorlardı, darbe iyi bir şey değildi. Zamanında içlerini titretmişti, yüreklerini dağlamıştı. Bu yüzden dillerinde dualarla gittiler “Şehitler Köprüsü’ne.” Belki dönemeyeceklerdi. Umursamadılar. “Vatan!” dediler ve gelecekteki yavruları, gençleri düşünerek arkalarına bir an bile bakmadan çıktılar yola. Biz o eli öpülesi dedelerin torunlarıyız. Hani diyorlardı ya “Bu gençlik nereye gidiyor? Bu gençlik ölmüş. Artık düzelmez.” Hayır! Bu gençlik ölmeyecek. Bizim kanımızda o asil insanların kanı olduğu sürece gençlik ölmeyecek. Sadece uyutulmuştuk, unutturmaya çalışmışlardı biz gençlere. Elimize saçma sapan oyunlar verdiler. Bizlere hiçbir amacı olmayan kitaplar okutturdular. Sonrada sizden artık bir şey olmaz diyerek içimizdeki bayrak sevgisini yok etmeye çalıştılar. Unuttukları bir şey vardı: “…Ve onlar, bu tuzağı kuruyorlarken; Allah da tuzak kuruyordu. Ve Allah, tuzak kuranların (karşılık verenlerin) en hayırlısıdır.” (Enfâl-30)

Hainlerin tuzakları uyandırdı bizleri. Darbeyi hep duyup, tarihte okumuştuk. İşte şimdi iliklerimize kadar hissettik. Darbe bildirisini duyduğumuzda hepimizin yürekleri titredi. Tankların altında ezilen, havadan açılan ateşle vurulan yaralılarımızı ve şehitlerimizi görünce yangın düştü içimize, gözlerimiz kan ağladı. Sağcı, solcu, Kürt, Alevi, Sünni demedik ve bugün birlik olma günüdür, bugün beraber olma günüdür, diyerek bayraklarımızı alıp meydanlara döküldük. “Allahuekber!” nidalarıyla hainlere fırsat vermedik. Ümmetin umudu, her zerresinde şehitlerimizin kanı olan bu vatanı bırakmadık kalpleri katılaşmış zalimlere.

Hiç bitmeyecek sandığımız o uzun gece bitti. Elhamdülillah, kavuştuk aydınlığa. Elhamdülillah, susturamadılar ezanları. Elhamdülillah! Şimdi korkun bizden. Uyuyan devi uyandırdınız. Yüreğimizde imanımızla emin adımlarla yürüyoruz ve yürüyeceğiz.

Oyun hep aynı. Geçmişte ezanları susturanlarla, camileri bombalayanlarla, Menderes’i indirenlerle bugün bu darbeyi yapanlar, vatana ihanet edenler, İslam’a, ümmete, millete tokat vurmaya çalışanlar aynıdır. Müslüman uyanık olmalıdır. O gece gördük ki uyumuyoruz, bizi birbirimizden koparmayı başaramamışlar. İçimizde yükselen o vatan ağacını kesip atamamışlar. Hamdolsun…

Gencimizin, yaşlımızın, küçüğümüzün ve büyüğümüzün bir vefa borcu var. Aynı bayrağın altında yaşayan, aynı vatana sevdalı yürekler, haydi vakit bu vakittir. Çalışalım, çok dualar edelim, güçlenelim. Sımsıkı sarılmaya devam edelim ayına yıldızına sevdalı olduğumuz bayrağımıza. Bu bayrak ki ümmetin yurdu, gözlerden akan yaşların dindiği, “Ya Allah!”ların hiç susmadığı, düşmanların bile hayran olduğu yer olsun. Birliğimizin ve beraberliğimizin gücü bayrağımızın kırmızısına, yüreklerimizdeki merhamet ve sevginin dinginliği beyazına yansısın. Allah razı olsun bu milletten. Yüreklerinde tanklara meydan okuyacak kadar vatan ve millet sevgisi olan, gözü pek insanlardan Allah razı olsun. Vesselam…

Kaynak: Genç Dergi

Bu yazımızı okuyan 996. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir