İstanbul’da lale keyfi

İstanbul’da ‘lale devri’ başladı. Renk renk, dizi dizi, öbek öbek laleler, kentin her yerinde açtı. Peki bu hafta sonu lalezarları yani lale bahçelerini gezmeye ne dersiniz? Cevabınız ‘evet’ ise size en güzel lalezarların yerlerini söyleyebiliriz. Emirgan, Sultanahmet, Hidiv Korusu ve Çamlıca’daki lalelerin seyrine doyum olmuyor. Bir şeyler beklenmedik zamanlarda birdenbire oluverince sevineceğimizden daha çok seviniriz. Hava kendini kapkaranlık kapatmışken güneş açıverince, bineceğimiz otobüs tam biz durağa vardığımız anda geliverince, karşımıza aniden kırmızı yanaklı, kocaman gözlü bir bebek çıkıp üstelik bir de gülüverince… Ya da İstanbul’da trafiğin ortasında yapacak bir şey bulamayıp tam tırnaklarımızı kemirmeye başlamışken bir renk cümbüşüyle karşılaşıverince… Aklımızdan ‘Nasıl yani? Daha iki gün önce yolun kenarında soluk yeşil renk çimler dışında bir şey yoktu, Allah Allah…’ cümleleri geçerken yüzümüze gülümseme çoktan yerleşmiştir bile.

Bu yıl da geride bıraktığımız üç benzeri yıl gibi bir lale sevincidir aldı yürüdü… İstanbullu artık alışkın aslında lalelerle karşılaşmaya, ama birdenbire olunca sevinci bir başka… Bu yıl gerçekten birdenbire oldu bu karşılaşma. Çünkü geçen zamanlardaki gibi büyük tanıtımlar, afişler, yarışmalar ve hatta heykeller yok henüz ortada. Televizyonlarda açılışlı kapanışlı bir lale festivali de görmedik, öyle değil mi? Tabii ya, seçim telaşından. Ama laleler seçim dinler mi? Zamanları gelip güneşi gördüklerinde toprağın altından çıkıveriyorlar… Hem de nasıl çıkmak! Renk renk, dizi dizi, öbek öbek…

İstanbulluya düşen sadece bakmak ve tabii görebilmek. Öyle özel gezintilere çıkmaya lüzum yok bile. Çünkü mesela tam da trafiğin insanın boğazına boğazına sarıldığı her yerdeler. Taksim’den Dolmabahçe’ye inerken, Levent’ten Fulya’ya geçerken, Beşiktaş Barbaros Bulvarı boyunca, Bakırköy sahil yolunca… Nerede el kadar bir boşluk, nerede bir sıra yeşillik, orada laleler… Ama bu daha ne ki, asıl laleler park, koru ve bahçelerdeler.

Olmaz ya, hani vakti olan, ya da hiç vakti yokmuş gibi dolanan; ama artık bundan da sıkılan herkes bir lale gezintisi icat edebilir kendine. Üstelik avarelik için güzel de bir bahane. Yalnız eli çabuk tutmakta fayda var. Bir lalenin ömrü ne kadar ki… Gördünüz gördünüz, göremedinizse artık bir dahaki seneye. Nasılsa en güzellerinin yerleri belli. Emirgan, Yıldız ve Hıdiv Korusu; Gülhane, Çamlıca ve Göztepe Parkı…

Biz, güneşli bir gün de dahil tüm bahaneleri çantamıza koyup şöyle bir gezindik. Ve gördük ki lale bahanesiyle avarelik yapmak isteyenler için en güzel yer Emirgan Korusu’dur. Başka yerler hiç kusura bakmasın. Türlü çeşit lale, türlü çeşit şekilde serili önünüzde. Öyle yol kenarlarındaki asker sırası hallerinde değiller bir kere. Geçen yıl tasarlanan lale heykelleri de köşklerin önünde hâlâ sergilenmekte. Emirgan Korusu güvenlikleri daha bir anlayışlı üstelik. Fotoğraf çekmek ve lalelere dokunmak serbest. İskender Pala’nın her yıl öğrencilerini Emirgan’a götürüp derslerini orada yapması hiç boşuna değil. Bu yıl lalelikler, laleden gayrı da güzel. Çünkü epey sümbül ve hatta kimileyin nergis eşlik ediyor lale öbeklerine. Kokulu bahçelerde dolaşmak ayrı bir hoş elbette. Lalelerin düzenli nizamlı dizildiği pek çok yer var aslında İstanbul’da. Ama mesela Çamlıca Parkı için vakit erken, açamamışlar daha. Fethi Paşa ve Mihribat Sultan koruları lale bakımından biraz fakirce. Hıdiv Kasrı ve Gülhane Parkı iyi hoş da yine de Emirgan’ın yeri ayrı. Lalenin pek çok çeşidi gibi sivri yapraklı, badem çiçekli İstanbul lalesi de var orada. Hani bir zamanlar 1.588 çeşidi olan ama sonra ortadan kayboluveren ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çabalarıyla yeniden yaşama dönen…

Laleleri, İstanbul lalesini ve sümbülleri görmek için acele etmeli. Bu hafta sonu, bilemediniz bir dahaki. Sonra ta seneye. İyi gezmeler herkese.

İstanbul’da laleler ile içiçe olmak isteyenlerin tercih ettiği mekanların biri de Sultanahmet Camii ile Ayasofya Müzesi’nin ortasında kalan meydan. Birbirinden güzel, rengarek, çeşit çeşit laleler kısa bir süre için meraklılarını bekliyor. Kırmızıdan sarıya, beyazdan mora, siyahtan beyaza binlerce lale kente bambaşka bir hava katıyor.

Sadece İstanbul’un parklarında ve bahçelerinde değil; kentin ana cadde ve meydanlarında da çeşit çeşit lalelere rastlamak mümkün. Bakırköy-Sirkeci arasındaki sahil yolu da bunlardan biri. Bakırköy’den Yenikapı’ya uzanan yolda binlerce lale bulunuyor. Özellikle hafta sonları İstanbullular laleleri seyretmek için sahil yoluna akın ediyor. Sürücüler dikkat lale seyrine dalıp kaza yapmayın!

Haber: Deniz ILGIN

Bu yazımızı okuyan 1.616. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir