Ağrı: İshak Paşa Sarayı

İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

İshak Paşa Sarayı, Beyazıt Sancağı

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Doğubayazıt’ın 7 km güney doğusunda kurulmuş olan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı Devletinden günümüze gelen en önemli saraylardan birisidir. Adeta Ağrı’nın yaşayan tarihi olarak karşımıza çıkan bu yapı günümüzde ilgi odağı olmaktadır.Kartal yuvası görünümüne sahip olan saray, Topkapı sarayından sonra gelen ülkemizdeki ikinci büyük saray olma özelliğine sahiptir.

ishak paşa sarayı ile ilgili görsel sonucu
İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Doğu’ da Yönetim

Yavuz Sultan Selim zamanında İran üzerine yapılan seferde doğudaki bazı aşiret beylerinin devletine sadık kalarak orduya destek vermeleri sebebiyle doğudaki bu bölgelerin yönetimi  yurtluk, ocaklık yapılarak mülkiyeti bu beylere bırakılmıştı. Diğer sancaklardan farkları da buydu. Yönetim ve gelir babadan oğula geçmekteydi. Bunun karşılığında yerel beylerin bölgedeki nüfuzundan faydalanılıyor, merkezi otoritenin sürdürücüsü haline getiriliyorlardı. Bunlardan biri de Ahıska Atabeklerinden Çıldıroğulları idi. Bayazıt’ ı yöneten ve bu sarayı yaptıran İshak Paşa Beyler beyliğinin dördüncü yöneticisiydi. Diğer emsalleri gibi güç gösterisi için gösterişli ve ihtişamlı olarak yapılan saray öncelikli olarak bir konuttu. Aynı zaman da kritik ve çalkantılı bir bölgeninde yönetim yeriydi.

Ä°lgili resim
Harem Odası – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Bölgede Gürcü, Ermeni, Çerkez, Abaza, Tatar, Rus ve İran gibi farklı medeniyetlerden insanlar yaşamaktaydı. Bunlar fırsat buldukça merkezi hükümete karşı ayaklanarak istismara sebep olmaktaydılar. XVII. Yüzyılın başlarından itibaren bu kozmopolit yapı içerisinde yer alan İran, Osmanlının batıdaki savaşlarla yıpranarak yorgun düşmesini fırsat bilerek doğudaki bazı bölgelere akınlar düzenliyor ve işgal ediyordu. Bu bölgedeki bazı şehirler Osmanlı ve İran arasında sıkça el değiştirmekteydi. Bu duruma son vermek isteyen Osmanlı Devleti Revan’ a sefere çıkma kararı almıştı.

Kütüphane – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Bu sefere katılan gözü pek yiğit bir savaşçı olan ve savaşta kolunun birini kaybeden Abdi Paşa‘ ya  Doğubayazıt Sancağı Beyliği verildi. Bu görevdeyken ömrünün sonlarına doğru sarayın yapımına başladığı tahmin edilmektedir.Vefatından sonra sancak beyi olarak Abdulfettah Efendi, sonrasında Mahmut Paşa’ nın sancak beyliği görevlerini yürüttüğü bilinmektedir. İşte Çolak Abdi Paşa döneminde inşasına başlanan saray, halefi ve akrabası olan Abdülfettah efendi ve oğlu Mahmut Paşa’nın ölümüne(1767) kadar devam etmiş ve II. İshak Paşanın sancakbeyliği yıllarında(1784) tamamlanmıştır.

Ä°lgili resim
İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

İshak Paşa Kimdir ?

Osmanlı Devletinde Doğuda, Kars ve Çıldır bölgeleri Çıldır Beyleri tarafından yönetilmekteydi.Çıldır Beylerinin atası olan I. İshak Paşa’nın (1702) yılında Çıldır livası Mutasarrıflığı görevini yürütürken, Safavilere karşı yapılan savaşlara katıldığı bunda gösterdiği yararlılıklar sonucu 1723 yılında, Osmanlı Sarayına vezirlikle ödüllendirildiği, 1742 yılında da Tiflis Valisi olarak görevlendirilmesiyle çevresinde hayli nüfusu artmış bir kişi imajı edindiği kabul edilen bir görüştür. Sicil-i Osman-i de I. İshak Paşa’nın XVI. Yüzyılda İslamiyet’i kabul etmiş Ocaklı Beylerinin soyundan geldiği belirtilmiştir. Vezirlikten sonra Tiflis Valiliğine kadar yükselen İshak Paşa’nın oğlu Hacı Ahmet Paşa’da babasının yerine Çıldır Valiliğine atanmış (1758), daha sonra da Vezir rütbesiyle Gürcistan seraskerliğine tayin olmuştur. Bu görevde iken isyan edince yakalanarak idam edilmiştir (1761).

Mutfak Bölümü – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Hacı Ahmet Paşa’nın idamı üzerine aynı yıl, yerine oğlu Hasan Paşa Çıldır Valiliğine getirilmiş, on yıl sonra oda vezir olmuş ve Gürcistan seraskeri iken azlolunmuştur. Daha sonraları Köstendil ve Selanik Valiliklerinde bulunan Hasan Paşa, 1769 yılında Hotin muhafızı iken orada ölmüştür. Sarayı tamamlatan II. İshak Paşa, bu Hasan Paşa’nın oğludur. Daha önce çeşitli görevlerde bulunduğu bilinen II. İshak Paşa da 1789 tarihinde Vezir rütbesiyle Çıldır ve Ahiskaya’da Vali olarak görevlendirilmiştir. Valiliğinin 2.yılında Şerif Paşa’nın azline sebep olmasıyla bu görevinden alınmış, Hasankale (Pasinler)’ye menkup olarak gönderilmiş ve orada ölmüştür.

Harem Taç Kapısı – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Mimari Yapı

Osmanlı mimarisi genelde Başkent ve şehir merkezlerinde görülmektedir. Merkezden gönderilen hassa mimarları haricinde yerel mimari kendi yolunda ilerlemiştir. Bu sebepledir ki İshak Paşa Sarayı’ da özgün bir mimariye sahiptir. Sarayın mimarı tam olarak bilinmemekle birlikte Ahıskalı taş ustaları tarafından yapılmıştır. Eski dönemlerde taş ustaları, ustalıklarını sergiledikleri taşlara kendi mühürlerini basarlardı.

İshak Paşa Sarayı Camii – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Bu durumdan hareketle bakıldığında İshak Paşa Sarayının farklı bölümlerinde bulunan yüz otuz adet farklı taş mühürü bulunmaktadır ve yüz otuz farklı taş ustasının çalıştığı anlaşılmaktadır. Sarayın bazı kısımları tek , bazı kısımları iki, bazı kısımları da üç katlı olarak inşa edilmiştir. Bir sarayda olması gereken tüm bölümleri içiren saray da  harem, harem odaları, aş evi, hamam, toplantı salonları, eğlence yerleri, mahkeme salonu, cami, çeşitli hizmet odaları, oturma odaları, uşak ve seyis odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları, cephanelik, tavlalar, bodrum katlarında çeşitli hizmet odaları bulunmaktadır.Diğer birçok mimari yapının aksine İshak Paşa Sarayında asimetrik yapılar dikkat çekmektedir. Dış avlulardaki pencerelere baktığımız zaman birbiriyle orantısız olduğu görülmektedir.Genel olarak mimarisinde Osmanlı, Selçuklu ve Fars Mimarisinin özellikleri görülmektedir.

 

ishak paşa sarayı ile ilgili görsel sonucu
İshak Paşa sarayı – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Sarayın içerisinde tek kubbeli ve minareli bir cami ve caminin avlu tarafında da geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş türbe bulunmaktadır. Bu türbelerin İshak paşanın ailesi için yapılmış olması muhtemeldir. Türbelerin diğerlerinden farklı bir özelliği ise havalandırma için iki farklı penceresinin bulunuyor olmasıdır.

 

Ä°lgili resim
İshak Paşa sarayı – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Sarayın inşasında savunma amacının da göz önünde bulundurulduğu dikkati çekiyor. Duvarların özellikle kuzey, güney ve batıda vadiye açılan uçurum devamı biçiminde inşa edilmesi, bu amaca uyulmaya çalışıldığını gösterir. Doğudaki ana girişin önünde, meydan olması gereken yerde, kalker kayalığın kaldırılmamış olması da burada toplanacak kalabalığı bölmeyi esas alan bir düşünceden kaynaklanmış gibi görünmektedir.

Hamam – İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

Giriş avlusunun iki yanında ve cami son cemaat yerinin terasında gözetleme kulelerine yer verilmesi, yine saray duvarlarının hayli yüksek, tırmanılması güç, kapı, pencere vb. gibi açıklara fazla yer verilmeden duvarların yerden itibaren sağır şekilde inşa edilmesi de savunma amacına yöneliktir. Zayıf noktalarda bodrumların siyah taşlardan daha sağlam bir örgü sistemine sahip oluşu bazı kısımlarda bodrumları doldurabilmek amacıyla 12 – 15 m’yi bulan yüksek ve kalın duvarların kullanılması ise, yapının sağlamlığına verilen önemi vurgulamaktadır.
Buna rağmen feodalitenin ortadan kalktığı, ateşli silahların çeşitli türlerinin denendiği bir dönemde inşa edilen sarayın savunması, özellikle doğu yönden oldukça zayıftır. Burada daha çok çevre ile birlikte sarayın kurduğu ahenk ve uzaktan görünüşündeki sadelik ve dinginlik önem taşımaktadır.

Muhafız Koğuşları -İshak Paşa Sarayı / Ağrı- Doğubeyazıt

İshak Paşa Sarayı’nın özet olarak mimarı özellikleri:

A-      BİRİNCİ AVLU    

1-Taç Kapı, Nöbetçi Odası, Çeşme
2-Muhafız Koğuşları ve Zindan
3-At, Koşum ve Araba yerleri

B-      İKİNCİ AVLU  

1-Taç Kapı
2-Hizmetli Odaları
3-Selamlık, Mahkeme Salonu, Merasim Salonu
4-Koridor
5-Camii ve Son Cemaat Yeri
6-Çolak Abdi Paşa Türbesi

C-      HAREM

1-Taç Kapı
2-Salon
3-Diğer Harem Odaları
4-Batı Avlu Kapısı
5-Hamam
6-Mutfak
7-Tuvalet

Sarayda taş duvarlar içinde bulunan boşluklar sarayın kalorifer sistemi ile ısıtıldığı göstermekte ve dünyada kalorifer sisteminin ilk kez kullanıldığı saray unvanını almaktadır. Ülkemizin doğusunda böylesine muhteşem ve azametli bir sarayın bulunması zamanında Osmanlı Devletinin gücünün de nerelere ulaştığının adeta yaşayan bir kanıtıdır. Eğer sizde bir gün doğuyu gezmek için yollara düşerseniz listenizin başına İshak Paşa Sarayını eklemeyi unutmayın.

Kaynak: DTSO, Yavuz TUĞCU, Kültür Portalı

Bu yazımızı okuyan 13.155. takipçimizsiniz.

Hasan Bozova

1992 Osmaniye doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Uludağ üniversitesi İktisat bölümü mezunu. Özel bir eğitim kurumunda İdari ve Mali İşler Müdürü olarak görev yapmakta, aynı zamanda Stajyer Mali Müşavir. Hobileri Trekking, Motorsiklet, Spor, yüzme, futbol ve voleyboldur. İngilizce bilmekte ve Beşiktaş taraftarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir