Genç Yolcu Bilal Çınar’ın Sergisi

Genç Yolcu Sitemiz kurulduğu günden beri gençleri kendi branşlarındaki başarılarını ve çalışmalarını duyurabilmeleri ve paylaşabilmeleri için emek vermektedir. Yaklaşık 2 yıl süreden beri sitemizin üyesi olan ve Eski Grafik-Tasarım Editörümüz Bilal ÇINAR kendi sergisini açtı Genç Yolcu sitesi ekibi olarak tebrik ediyoruz sitemizde Genç Tasarımcı Bilal Çınar ve Çalışmaları adlı yazı ile tanıtmıştık ve 08.01.2011 Zaman Gaztesi Cumartesi ekinin Bilal Çınar hakkındaki yazısı.

Bilal Çınar, İstanbul Deniz Müzesi Sanat Galerisi’nde ‘Şehirden Portreler’ adında bir suluboya sergisi açtı. “Aşk, savaş-barış, çevre kirliliği gibi toplumsal konuları insan yüzleriyle anlattım.” dediği sergisi resim tutkusuyla geçen hayatının kısacık bir özeti. Küçük yaşlarda karar vermişti resim yapmaya. Boyalar, en sevdiği oyuncağıydı. Elinden hiç düşürmüyor, bulduğu her yere içinden geçenleri karalıyordu. Bazen bir çiçeği bazen bir sokağı…

Kavak ağacını resmetmekse en büyük zevkiydi. Resimle olan bağı, öğretmeninin verdiği ödevleri yapmaya bile mani oluyordu. Matematik sorularını çözmek yerine, rakamları kâğıtlara çizmeyi yeğliyordu. İçindeki tutku, ilk ödülünü daha o yıllarda, yani ilkokul sıralarındayken kazandırdı. Sonra, ortaokul ve lisede başka ödüller eklendi. Artık resim, hayatının parçası olmuştu. Belki de öbür yanı…

Ailesinin istememesine rağmen, Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde buldu kendini. O sadece, bir eş gibi yanında taşıdığı sanatına, yeni bir şeyler katmak için çıkmıştı Elazığ’dan Mersin’e varan yolculuğa. Nereden bilebilirdi ki gelecekte kendisine vaat edilecekleri? Resimde seçeceği tekniğin ve akımın tanınmasını sağlayacağını, belki de sanatında en büyük eleştirileri kendisine getireceğini… Nitekim bilmeyerek bir yola girdi. Resimlerini sulu boya ile yapmayı ve bunu sürrealist (gerçeküstü anlatı) öğelerle birleştirmeyi tercih etti. İlk sergilerini ise üniversitedeyken açtı, devamını getirmeyi ihmal etmedi. Üniversite biter bitmez, Aydınlı Grup da grafik tasarım üzerine işe başladı. Şimdi çalıştığı şirketin desteğini alarak, Deniz Müzesi Sanat Galerisi’nde “Şehirden Portreler” adıyla, kendi adını sanatına yazdıracak bir sergi açtı. Sergiyi çok önemsiyor; çünkü küçükken başladığı rüyanın devamını getirmesini sağlayacak…

Bahsettiğimiz kişi, çiçeği burnunda sanatçı Bilal Çınar. Peki Bilal Çınar, sergide neyi hedefliyor, neyi anlatmak istiyor? Söz kendisinde: “Sergi, benim hayal dünyamı çeşitli şehirlerde yaşama ihtimali olan insan siluetleri üzerinde veriyor. Çizdiğim her bir portrede bir duyguyu, bir fikri paylaşıyorum. Mesela, 2004 yılında yaptığım eserlerden birinde Ümit Yaşar’ın ‘Yalan üstüne dünya’ şiirinden etkilenerek ölüm sonrası ve öncesi hayatı diğer bütün resimlerimde olduğu gibi gerçeküstü çizgilerle verdim. Böyle bir tarzı benimsememin sebebi, asıl gerçekliğe, duyguları yansıtarak ulaşabileceğimi düşünmem. Bu yüzden, bir yıldır üzerinde uğraştığım sergi mutluluk, aşk, savaş, barış, çevre kirliliği gibi toplumsal konuları insan yüzleri üzerinden anlatmaya çalıştım. ”

İnsanların zihinleri açığa seriliyor

Bilal Çınar’ın “Şehirden Portreler” adını verdiği suluboya sergisi Beşiktaş’taki Deniz Müzesi Sanat Galerisi’nde ziyaretçisini bekliyor. Karşınıza çıkan her resimde, insanların bilinçaltındaki dünyaya tanıklık edeceksiniz. Hatta, insan zihnini okuyabilme fırsatını yakalayacaksınız. Resimlerin bazısında bir insan yüzünden fırlayan bombalar ya da gözlerinden düşen yapraklara rastlayacaksınız. Her bir portrede başka şehirlerden başka insanların yüzleriyle tanışacak ve her birinin zihnini meşgul eden başka başka toplumsal kavramların çizgilere büründüğü halini göreceksiniz. Bu siluetlerden kimi aşkı, ayrılığı, sevgiyi anlatacak, kimi de dünya barışını. Sergide sanatçının, bu resimleri neyi hayal ederek çizdiğini ise düşünmeden edemeyeceksiniz. Zaten, 4’ü 2006, 15’i 2010 yılında çizilmiş suluboya resimlerinin ortak özelliği dünyanın farklı şehirlerinde yaşayan insanların aynı sorunları yaşadığını dile getirmek. “Şehirden Portreler” sergisi 9 Ocak’a kadar açık.