Diyanet’ten ‘Diyalog’ Açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, diyalog ve hoşgörü söylemlerine değinerek hiçbir müslümanın diyalog ve hoşgörü diyerek diğer yolları hak yol olarak görme yanlışına düşmemesi gerektiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, din görevlilerinin eğitimine yönelik bir toplantıda konuşmak üzere Rize Müftülüğü’nün davetlisi olarak bugün Rize’ye geldi. Bardakoğlu, Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin konferans salonunda Rize’de görevli bay ve bayan din görevlilerine seslendi. Bardakoğlu, konuşmasının ilk bölümünde İslam dininde ruhban sınıfının bulunmadığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Dinimizde, yetkisini sadece Yaradan’dan alan, O’nun adına konuşma hakkına sahip olan, kutsal yetkilere sahip bir ruhban sınıfı yoktur. Veya kendisini dünyadan tecrit etmiş dünyevi olan her şeyden el etek çekmiş. Kendini inzivaya hapsetmiş bir sınıf yoktur. Bizim dinimiz hayatın içinde olan hayatla birlikte bir dindir. Din görevlimiz de hayatın içinde olan hayatla birlikte olan, toplumla birlikte olan kişilerdir.”

Kur’an ve Sünnet’in 21. yüz yılla buluşturulması gerektiğini belirten Bardakoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “İçinde yaşadığımız çağı, 21. yüzyılda yaşadığımızı unutmamalıyız. Söylediklerimizin anlamlı olabilmesi için, yaşadığımız çağı, çağın gerektirdiklerini iyi okumamız ve boşlukları iyi doldurmamız gerekmektedir. Dinin aslından kaynaklanmayan, farklı coğrafyalarda yaşanan dini kültürün ürünü bilgilerden ali olarak Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’in gerçek bilgisini de ısrarlı bir şekilde topluma vermek zorundayız.”

BÜTÜN YOLLAR HAK YOL DEĞİLDİR

Bardakoğlu, konuşmasında son günlerde sıkça tartışılan dinler arası diyalog ve hoşgörü çalışmalarını değerlendirerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bardakoğlu, diyalog ve hoş görü söylemlerinin anlam kayması yaşadığını belirterek hiçbir müslümanın diğer din ve yolları hak yol görme yanlışına düşmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Günümüzde dinler arası diyalog ve dinler arası müsamaha tabirlerinin hayli yıprandığını ve hayli anlam kaymasına uğradığını anlatan Bardakoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Biz diyalog deyince dünyada yaşayan her dinin hak din olduğu ve hepsinin eşit olduğu gibi bir yanlış anlayışı savunamayız. Biz, İslam dininin mensupları olarak, İslam’ın son ilahı hakikat olduğunu Yaradan katında son hak dinin İslam dini olduğunu söylemek, ifade etmek ve bunun üzerinde durmak zorundayız. Bu bir başkası ile konuşmamıza ilişki kurmamıza engel değil. Ama bu inanış diğer dinlerinde hak olduğunu söylememize engeldir. Dünyada böyle bir diyalog anlayışı olmaz. Bütün inanışların Yaradana giden bir hak yol olduğunu hiçbir din mensubu iddia edemez ve söyleyemez. Bir Hıristiyan elbette kurtuluşun Hazreti İsa’da olduğunu söyleyebilir. Bir Budist de kurtuluşun Budizm de olduğunu söyleyebilir. Biz onlara karşı çıkmayız. Böyle demeleri de anlayışla karşılarız. Ama hiçbir müslüman diyalog deyince, hoşgörü deyince bütün yolları hak yol olarak görme yanlışına düşmemeli. Böyle bir yanlışa kendi hakikatlerimizi kurban vermemeliyiz.”

Bu tartışmaların ciddi sarsıntılara yol açtığını anlatan Bardakoğlu, şunları söyledi: “Yaradan, Hazreti Adem’den sonra tek bir hak ve hakikat din göndermiştir oda İslamiyet’tir. Diğer dinler hak olarak kalacak olsaydı İslamiyet gönderilmezdi. Hazreti İsa’nın hak resul olması, Hazreti Musa’nın hak resul olması günümüzdeki yaşayan şekli ile yaşayan Hıristiyanlığı ve Museviliği hak kabul etmemiz anlamına gelmez. Katıldığımız uluslar arası toplantılarda yavaş yavaş bu diyalog ve hoşgörünün anlam kaymasına uğradığı için bunları söylemek zorunda kaldım.”

Bardakoğlu, daha sonra yarışmalarda derece elde eden 30 Kur’an-ı Kerim Kursu öğrencisine hediye edilen dizüstü bilgisayarları takdim etti.

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu 26 Mayıs 2010 Çarşamba

Bu yazımızı okuyan 1.473. takipçimizsiniz.

Hulusi Gümüşsay

Malatya Darendeli , neyzen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir