Unutulan Savaş ”Kore Savaşı”

http://www.bilinmeyenler.org/wp-content/uploads/2014/07/kore-muharebesi.jpg

İkinci Dünya Savaşı sırasında Kore yarımadası bir Japon sömürgesiydi.Savaş sona erdiğinde ABD ve SSCB arasında varılan bir anlaşma uyarınca, yarımada meşhur 38.paralelin kuzeyi ve güneyi şeklinde yapay biçimde bölünerek, işgalci Japon birliklerinin kuzeyde kalanları ise ABD ordusu tarafından teslim alındı.Bu arada, Kore yarımadasının siyasal geleceği konusunda ABD ve SSCB arasında yürütülen görüşmeler sonuçsuz kaldı.SSCB işgalindeki kuzeyde sosyalist, ABD işgalindeki güneyde ise kapitalist bir devlet kuruldu.Aynı coğrafi birim üzerinde, birbirine düşman iki farklı ideolojiyi benimseyerek kurulan Kore Demokratik Cumhuriyeti(Kuzey Kore) ile Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) arasında 25 Haziran 1950’de çatışma başladı.

Savaşın patlak vermesinin ardından, ABD’nin girişimleriyle BM Güvenlik Konseyi olağanüstü toplanarak üye ülkeleri, Kuzey Kore’yi durdurmak için BM tarafından yürütülecek faaliyetlere katılmaya çağırdı.BM Güvenlik Konseyinin daimi 5 üyesinden biri olarak veto yetkisini elinde bulunduran SSCB, bu karar alındığı sırada, Çin’in BM’de Pekin tarafından temsil edilmemesini protesto etmek maksadıyla Konsey toplantılarını boykot etmekteydi.Dolayısıyla BM’nin, üyelerine Kore’ye asker gönderme çağrısında bulunmasına engel olmadı.27 Haziranda ABD birlikleri Güney Kore’ye çıktılar.BM’de yapılan çağrıya uygun olarak, 15 ülke Kore’ye asker gönderdi.

ABD’den sonra ikinci devlet olan Türkiye’nin yolladığı Albay Tahsin Yazıcı komutasındaki 5000 kişilik piyade tugayı 17 Ekimde Kore’ye ulaşarak, 25. Amerikan Tümenine bağlı olarak doğruca ateş hattına sürüldü.Bu arada General Douglas MacArthur komutasındaki Amerikan birlikleri, Kuzey Kore ordusunun ağır bir yenilgiye uğratmış, 125.000 tutsak almış ve 38.paralelin kuzeyine doğru ilerlemekteydi.Buna karşılık Çin Halk Cumhuriyeti bir açıklama yaparak, BM kuvvetlerinin Kuzey Kore’de bulunmasını kabul edemeyeceğini bildirdi.

Açıklamanın hemen ardından 25 Kasım 1950’de 180.000 kişiden oluşan bir Çin ordusu Kuzey Kore yanında savaşa girdi.26-30 Kasım tarihlerinde Kunuri bölgesinde meydana gelen muharebeler, savaşın en kanlı çatışmalarına sahne oldu.Amerikan askerlerinin güvenli bir biçimde çekilmesini sağlamakla görevlendirilen Türk birliği, Kunuri muharebeleri sırasında çok ağır kayıplar verdi.

Çin Halk Cumhuriyeti ile BM birliklerinin çatışmalarından sonra SSCB’nin de Kuzey Kore yanında savaşa katılması olasılığının yükselmesi üzerine 27 Temmuz 1953’te bir ateşkes imzalanmasıyla çatışmalar sona erdi.Yaklaşık 38.paralel iki ülke arasında sınır olarak kabul edildi ve savaş tutsakları değiş-tokuş edildi.Kore Savaşı, Soğuk Savaş’ın ilk büyük sıcak çatışması olarak tarihe geçti.

Türk tugayı ateşkesten sonra da görevde kalacak, yılda 100.000 doları bulan maaş ve yollukları Türk hükümetince karşılanacak, 27 Mayıs 1960’tan sonra Kore’de bırakılan sembolik manga da 1971 de geri çağrılacaktır.Dönemin hükümet partisi Demokrat parti, TBMM’nin onayını almaksızın Kore’ye asker gönderdi. Geçerli hükümetin politikası gereği, NATO’ya üye olabilmek için bir fırsat olarak görüldü.NATO’ya girebilmek için ödediğimiz bedel olarak da söylenebilir.

 

KAHRAMAN TÜRK ORDUSU VE KORE SAVAŞI

Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişilik 1. Türk tugayı, 17 Eylül 1950’de İskenderun limanından hareket ederek 12 Ekim 1950’de öncü takım Pusan limanına ulaştı ve 17 Ekim’de ana birliği de Pusan’dan karaya çıktı. Aynı gün Pusan’dan hareket ederek 20 Ekim’de Taeg’a varıp, süratle kuzeye doğru ilerleyen Birleşmiş Milletler ordularına iştirak etti. 10 Kasım’da Taeg’dan hareket ederek 21 Kasım’da Kunuri’ye vararak Amerikan 9. Kolordusu’nun sağ kanadında konuşlandırıldı.

http://www.genelbilge.com/wp-content/uploads/kore-sava%C5%9F%C4%B1-harita.jpg

24 Kasım 1950 sabahı kuzeye Çin sınırına doğru ilerleme emrini alan tugay Kunuri’den hareket ederek Kaechon, Sinnimni, Wawon boyunca Tokchon’a doğru yola çıktı. Ancak Çin Halk Gönüllü birlikleri cephenin arkasına sızmaya başladı. Durumu fark eden Amerika ve Güney Kore birlikleri ricat etmeye başladılar. Ancak Türk tugayına ricat emri geç ulaştı. 1. Taburun etrafı kuşatılıp süngülü çatışmaya girmek zorunda kaldı. Ricat harekâtını sağlamak için sonuna kadar direnen 3. Tabur 9. Bölük imha edildi. Geri kalan Türk birlikleri ise Chongchon nehri boyunca geri çekildi.
17 Ekim 1950 günü Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında resmi rakamlara göre 5.090 kişilik bir tugayla dahil olduğumuz Kore Savaşı’nda üç yıl boyunca 24.882 askerimiz görev yaptı. Savaştan bize miras kalan, yine resmi rakamlara göre 721 şehit, 2.147 yaralı, 346 hasta, 234 esir, 175 ‘kayıp’, bedensel ve ruhsal açıdan sakatlanmış yığınla insan, akli dengesi bozuk insanlara takılan ‘Koreli’ lakabı ile Türkiye’nin NATO üyeliği oldu. Savaş sırasında Türk askerleri 13 muharebeye dahil oldular, bunlardan dördü ‘tarihe geçti’. 27-29 Kasım 1950’de yaşanan Kunuri Savaşları, askeri tarihimize ‘destan’ olarak kazındı.

Türk Tugayı 25 Eylül 1950’de ilk kafilesini İskenderun’dan yola çıkarmış ve 16 Ekim’de Kore topraklarına ayak basmıştır. Tugay Teagu şehrine yerleşmiş 20 Kasım’dan itibaren de ilk muharebelerinin olacağı Kunuri bölgesine geçmiştir. Kunuri’de o kadar çok şiddetli bir soğuk vardır ki donmamak için askerler bulundukları yerlerde tepinmekte ileri geri koşmaktadırlar.28 Kasım sabaha karşı başlayan Kunuri muharebesi üç gün üç gece aralıksız sürecekti.Türk Tugayı Kunuri’de altı Çin tümeni tarafından çevrilmiştir.Dört tarafı çevrilen bir birliğin kurtulduğunu tarih yazmıyor.

Tugay Komutanı General Tahsin Yazıcı’nın: “Çemberi yardık, cepheye ekmek gönderin, görev verin.” Telsiz bildirisi, dünya basınında ve radyolarında büyük yankı yapmıştı. Ayrıca Türk ordusu Sunchon Boğazı’nı koruyarak B.M Ordusu’nu imha olmaktan kurtarmıştır. Her tarafı sarılmış olan bir birlik düşmanın içinden büyük bir soğukkanlılık ve sükûnetle hareket etmiş, ses çıkarmamak için erler ayakkabılarını çıkarıp ellerine almış ve süngülerinin parlamaması için de eldivenlerini süngülerine geçirmişlerdir.

Çetin muharebeler esnasında General Yazıcı “SON ER, SON KURŞUN” emrini verir ve Türk askeri bütün varlığını ortaya koyar. B.M ve Türk ordusu derin bir boğaza girdiğinde, düşmanın havan ve bazuka ateşleriyle durmak mecburiyetinde kalır. Askerler vasıtalardan atlayarak sarp yamaçlara doğru saldırır. Daracık boğaz, top tüfek sesleri, birbirine karışan türlü lisan gürültüleriyle inlemektedir. Bir kamyon üstüne oturan bir havan mermisinin infilâkıyla vasıtanın havaya fırlayan parçaları arasına insan uzuvları da karışmaktadır. Çok çetin geçen mücadelenin ardından zaferi Moskova radyosu veriyor ve Amerikalılara “bu defa sizi Türkler kurtardı” diyordu.

Türk askeri bu defa Kumyangjang-ni’de kahramanlık yazacaktı. Türk askerinin ALLAH ALLAH nidaları bu defa burada duyulacaktı. 26 Ocak’ta karşıdaki ordunun Kunuri’deki düşman olduğu anlaşıldığında, Türk askerini arkadaşlarının intikamını alma hırsı saracak ve bu hırsla düşmanın üzerine atılacaktı. Mermisi bittiğinde süngüsüyle Kore’de Türk tarihine bir kahramanlık destanını daha hediye edecekti. Zafer yine Türk askerinindi. Türk ordusunu bütün B.M ordusu komutanları kutluyor ve madalyalarla göğüslerini kabartıyorlardı.null

Bu yazımızı okuyan 1.258. takipçimizsiniz.

_Hamid Uyanık_

1994 Konya doğumlu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Konya ve Malatya Darende'de tamamladı. Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu. Hobileri arasında Seyehat, Kitap, Konsol oyunları ve Sinema vardır. Beşiktaş taraftarıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir