Üç Boyutlu (3D) İlginç Bir Film “Avatar”

Sinemada yepyeni bir devrim.Yaratıklar, Titanic ve Terminatör filmlerinin yönetmeni James Cameron’dan yepyeni bir film.Merkla beklenen film Avatar vizyona girdi artık.

Bugüne kadar çekilmiş en yüksek bütçeli film olarak adlandırılan Avatar ‘ın yapımı 14 yıl sürmüş.

Filmin dış mekanları en son teknoloji ile yapıldı.İç mekanları ise Yeni Zelanda da kurulan dev stüdyolarda hazırlandı ve çekildi.

Film, Na’vi adlı yok olmak üzere olan bir halkın yaşadığı Pandora adlı gezegende geçiyor. Filmin öyküsü özetle şöyle: Yarı felçli bir savaş gazisi olan Jake Sully, kendilerine özgü dilleri ve kültürü olan, barış ve doğa ile örtülü bir çevrede yaşayan Na’vi halkının arasına gönderilir. Askerî bir şirket, uzaktaki bu gezegeni ve barındırdığı kaynakları incelemek üzere Avatar adlı bir program oluşturmuştur. Bu program ile insanlar genetik mühendislik sonucu yarı insan, yarı Na’vi haline getirilir ve misyoner olarak Pandora’ya gönderilirler. Botanist Dr. Grace Augustine (Sigourney Weaver) ile programa gönüllü olarak katılmış Jake’in bedenlerinin Avatar’ı yaratılacak ve böylece Jake’e de felç olmuş bedenini başka bir formda kullanma şansı verilmiş olacaktır. Na’vi halkından Prenses Neytiri ile tanışan Jake, kendisini Pandora’ya gönderen tehlikeden bu halkı savunurken bulur.

Yönetmen David Cameron, 3 boyutlu film projesini 15 yıl önce geliştirdiğini, ancak dönemin teknik imkânlarının buna el vermediğini söylüyor. Cameron, “Bilgisayar ortamında ama gerçek gibi görünen figürlerle bir film yapmak istedim, o dönemde teknik buna izin vermedi” diyor.

2005’te geliştirilen “motion capture sistemi”nin projesini yeniden canlandırmasını sağladığını belirten David Cameron, “Özel kaska monte edilen bir küçük kamera aracılığıyla oyuncuların bütün kas hareket ve mimikleri kaydediliyor. Böylece oyuncularla ilgili her türlü ayrıntı filme yansıyor. Avatar, oyuncuların yalnızca seslendirmesinde görev aldığı bir animasyon filmi değil” değerlendirmesinde bulunuyor.

Yapımcı John Landau, oyuncuların dijital ortamda senaryoya uygun hareket edip etmediğini, film için özel geliştirilen bir sanal kamera aracılığıyla kontrol ettiklerini kaydediyor. Landau, “Yönetmenimiz David Cameron, bu kamera aracılığıyla hem oyuncuların kendisini hem de iç ve dış mekanları tüm ayrıntılarıyla görme imkânı buldu” diyor.

Bu yazımızı okuyan 935. takipçimizsiniz.

Fatih Alan

1980 Konya doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Konya'da tamamladı. Amerika Kentucky Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu. Anadolu Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü öğrencisi. Yurt içi ve yuırt dışında Yöneticilik, Mali İşler ve organizatör olarak farklı firmalarda görev aldı. Bursa'da Turizm sektöründe Otel'de Yönetici olarak görev yapmakta. Hobileri arasında Motorsiklet, Spor, Kişisel gelişim eğitimleri ve kitap okumak gelir. İngilizce ve Arapça bilmekte, Evli ve bir çocuk babası.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir