Tatlıda tadınız kaçmasın

Yaklaşan Kurban Bayramı’nda ikramların vazgeçilmezleri arasındaki baklavanın üretiminde sahtekarlıklara karşı, tüketiciler uyarıldı. Baklavalarda maliyeti düşürmek için bakın nasıl cinlikler yapılıyor.
Adana’da Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürlüğü ekipleri, bayram döneminde merdiven altı gıda üretiminin artacağı öngörüsüyle denetimlerini sıklaştırırken, kontrollerde ilginç sahtekarlıklar gözler önüne serildi.

Çeşitli gıda ürünlerinde şeker kullandığını beyan eden bazı kişilerin bunun yerine yarı fiyatına olan glikozu, bazılarının ise Antep fıstığı yerine yeşile boyayıp fırınladıkları yer fıstığını veya rengi nedeniyle yeşil bezelyeyi kullandıkları tespit edildi.

Kontrol Şube Müdürü Hüseyin Aydın, yaptığı açıklamada, kent genelinde 4 bin 159 gıda satış yeri, bin 544 toplu tüketim mekanı ve bin 458 üretim yeri olmak üzere toplam 7 bin 161 gıda işletmesi olduğunu belirtti.

İl genelinde 75, Tarım İl Müdürlüğü bünyesinde 25 gıda kontrolörü bulunduğunu anlatan Aydın, 2008’de 235, 2009’da 306, bu yıl ise Ekim ayına kadar 262 işy eri hakkında yasal işlem uyguladıklarını vurguladı.

Aydın, geçen yıl Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından uygulamaya başlatılan ”174 Alo Gıda” hattının sağlıksız üretim yapan yerlerin tespitinde önemli katkı sağladığını söyledi. 2009’da bu hattan 508 ihbarın yapıldığını ifade eden Aydın, bu yıl Kasım ayına kadar da 700 ihbarın gerçekleştiğini bildirdi.

Özellikle bayram dönemlerinde şekerleme ve tatlı üretimi yapan yerlere yönelik denetimleri sıklaştırdıklarını ancak kendilerinde kayıtlı işletmelerden çok, ruhsatsız işletmelerdeki üretimlerin daha şüpheli ve tehlikeli olduğunu belirten Hüseyin Aydın, yaptıkları denetimlerde daha çok kalitesiz hammadde kullanıldığını gözlemlediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

”Üretimde son kullanma tarihi geçmiş hammaddeler kullanılabiliyor. Un, yağ, tereyağı, fıstık ve ceviz içinde düşük kalite hatta tarihi geçmiş ürünler tercih edilebiliyor. Son dönemde karşılaştığımız bir olay da sahte hammadde kullanımı…

Antep fıstığı baklavalarda ciddi bir maliyet unsurudur. Bu maliyetten kaçarak, üreticiyi kandırmak isteyenler Antep fıstığı yerine boyalı yer fıstığı kullanıyorlar.

Gıda boyasıyla yeşile boyadıkları yer fıstığını fırınlayıp, Antep fıstığı görünümüne getiriyorlar. Tat ve kokusunda farklılık olmasına karşın, çok dikkat etmezseniz bunu tatlının içinde ayırt edemiyorsunuz.

Ayrıca, Antep fıstığının yerine bezelye de kullanılabiliyor. Kaliteli bir baklavada kullanılan tereyağın yerine margarin kullanılıyor.

Katı yağa aromatik kokular ekleyerek, tereyağ gibi kokmasını sağlıyorlar. Daha sonra tereyağlı, Antep fıstıklı baklava diye satışa sunuyorlar.”

Aydın, özellikle bu dönemde vatandaşların, üretim izni olmayan ve seyyarda satılan şekerleme ile tatlılara rağbet göstermemesini, şüphelendikleri durumlarda da ”Alo 174” şikayet hattını aramalarını istedi.

DENETİMLER YETERLİ DEĞİL

Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Adem Kanat ise tatlı ürünlerinde en çok karşılaşılan sorunlardan birinin glikoz kullanımı olduğunu söyledi.

Kanat, üretim belgesinde glikoz kullandığını beyan eden firmalar için bir sorun bulunmadığını ancak bazı kişilerin ”şeker kullanıyorum” diyerek glikozu tercih ettiğini belirtti.

Kalitesiz hammadde kullanarak kilosu 6 liraya kadar baklava satanların bulunduğunu ifade eden Kanat, ”Özellikle Antep fıstığında sahtekarlık yapılıyor. Tatlandırmak için de şekerden daha ucuza geldiği için glikoz şurubu tercih ediliyor.

Tatlandırıcı olarak glikoz daha tatlıdır, vatandaşlar da bunları daha iyi, kaliteli diye düşünebilir. Ayrıca, baklavanın daha parlak sunulmasına neden oluyor. Bu da albenisini arttırıyor. Ancak, şeker yerine glikozun çok fazla ve ani tüketimi de sakıncalar doğurabilir” dedi.

Kanat, en büyük sıkıntılardan birinin yeterli denetim mekanizmasının bulunmaması olduğunu savunarak, şöyle konuştu:

”Mevcut şartlarda Tarım İl Müdürlüklerinin yeterli denetim elemanı yok. Yasa da bu konuda yetersiz. Yasanın çok yeterli olmadığını düşündüğümüz sırada, yeni bir yetersiz yasa 13 Aralıkta yürürlüğe girecek. Bu çok daha sıkıntı oluşturuyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ekipleri, ‘yeterince teknik personelimiz yok onun için denetim yapamıyoruz’ diyorlar ancak yeni yasada gıda denetimini daha da geri plana atıyorlar. Yeni yasada, küçük işletmelerde gıda mühendisini zorunlu tutmuyor. Oysa halk sağlığını doğrudan etkileyen gıda sektöründe gıda mühendislerinin kontrolünde üretim yapılmalı.”

KALİTELİ BAKLAVANIN FİYATI 25 LİRADAN BAŞLIYOR

Adana’da 28 yıldır faaliyet gösteren Gaziantep Seç Baklavaları’nın ortaklarından Mehmet Tekin, baklavanın kaliteli ve sağlıklı olmasında hammaddenin önemli olduğunu, en büyük maliyeti ise fıstık ve tereyağının oluşturduğunu belirtti.

Fıstığı Gaziantep’ten, tereyağını da Şanlıurfa’dan getirdiklerini anlatan Tekin, ”Kaliteli baklavanın fiyatı 25-35 lira arasında değişir.

Biz şu anda 28 liraya satıyoruz. Baklavanın maliyeti ve kullanılan malzemelerin özellikleri dikkate alındığında, kaliteli baklavanın bu fiyatlardan aşağıya satılması neredeyse imkansız” dedi.

Tekin, baklavalık kaliteli Antep fıstığının kilosunun 40-50 lira, tereyağının 30 lira, şekerin ise 2,5-3 lira olduğunu belirterek, ”Piyasadaki üreticiler arasında şeker yerine glikozu, tereyağ yerine tereyağ kokusu verilmiş nebati yağı kullananlar var.

Glikozun 20 kilosu 25 lira. Biz tereyağını kilosu 35 liradan alırken, nebati yağ kilosu ise 1,5 liradan satılıyor. Antep fıstığı yerine yeşil küspe bile kullanan olduğunu duyuyoruz” diye konuştu.

AA

Bu yazımızı okuyan 1.188. takipçimizsiniz.

Orhan Dinç

1979 Malatya Darende doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Uzun süredir Tekstil ve Perakende sektörün'de yönetici olarak görev yaptı. Profesyonel Freelance Fotoğrafçıdır, Çeşitli Dergi ve haber sitelerinde fotoğrafları yayınlanmakta, Yerel ve Uluslarası yarışmalarda ödül ve dereceleri bulunmaktadır. Hobileri, Fotoğraf, Sosyal Medya ve Seyehat'tir. Evli ve 3 Çocuk babası.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir