ABD ve İngiltere Suriye’yi vuracak mı?

Suriye’de isyancılar ve ordu arasındaki çatışma sürerken, tankların da dün sahaya inmesiyle yaşananlar başka bir boyuta taşındı.Yüzlerce göstericinin askerlerin silahlarından çıkan kurşunlarla öldüğü Suriye’ye uluslararası müdahale sinyali geldi. Önce ABD hükümeti vatandaşlarından Suriye’den ayrılmalarını istedi. ABD’yi İngiltere izledi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, göstericilerin öldürülmesi karşısında dehşete düştüğünü açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise bu sabah Suriye’deki diplomatik personelinin ailelerine ve zorunlu olmayan elçilik personeline bu ülkeyi terk etme talimatı verdi. Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Tommy Vietor ise üst düzey Suriyeli yöneticileri kapsayan yaptırımın gündemde olduğunu duyurdu.

Bu arada son iki güne damgasını vuran protestoların ardından Suriye’de 100’den fazla gösterici hayatını kaybetti, yüzlerce eylemci de hapse atıldı.

SURİYELİ İKİ MİLLETVEKİLİ İSTİFA ETTİ
Suların durulmadığı Suriye’de Meclis’ten iki istifa haberi geldi. İstifa eden milletvekili Nasır el-Hariri, “Oğullarımı kalleş mermilerden koruyamadığıma göre, artık parlamentoda kalmamın bir anlamı yok. Görevimden ayrıldığımı böylece duyuruyorum” dedi.

GERÇEK MERMİDE KARARLI
Beyrut’ta bulunan BBC muhabiri Owen Bennett-Jones, Suriye hükümetinin sokakları boşaltmak ve asayiş sağlamak için gerçek mermi kullanılmasını kararlaştırmış göründüğünü belirtiyor. Muhabirimiz, Suriye’de birçoklarının açıkça Cumhurbaşkanı Esad yönetiminin sona ermesi çağrısında bulunması yüzünden, hükümetin ayakta kalabilmek için yoğun bir çarpışma içine girdiğini aktarıyor.

Ölümlerin çoğunun ülkenin ortasındaki Humus, güneydeki Ezra ve başkent Şam’ın banliyösünde meydana geldiği haber verildi. Suriye’nin resmi haber ajansı, şiddet olaylarının silahlı suç çetelerinin işi olduğunu bildirdi. Suriye’de, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a karşı bir aydan fazla süredir devam eden protesto gösterilerinin en büyüğü bugün düzenleniyor.

On binlerce kişi Suriye’nin dört bir yanında demokrasi ve özgürlük talebiyle cuma namazı sonrası sokağa çıktı. Güvenlik güçlerinin protestoculara müdahalesi çok sert oldu. Başkent Şam, Hama, Humus ve Dera başta olmak üzere birçok kentte göstericilerin üzerine ateş açılması sonucu kan döküldü. Görgü tanıkları en az 70 ölü olduğunu söylüyor.

Ülke genelinde güvenlik güçleriyle protestocular arasında çatışmaların halen sürdüğü yönünde bilgiler geliyor. Ölü sayısının artmasından korkuluyor. Başkent Şam’ın merkezindeki Midan bölgesinde toplanan yaklaşık 2 bin kişilik kalabalık, Esad rejimi aleyhine sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Göstericilere güvenlik kuvvetleri gözyaşartıcı gazla müdahale etti.

Eylemlerin ilk olarak başladığı güneydeki Dera kentinde de bugün gösteriler düzenleniyor. Gösteriye katılan yüzlerce kişi rejim aleyhtarı solganlar attı. Dera’nın Ezher bölgesindeki çatışmalarda 10 kişinin öldüğü bildirildi. Görgü tanıkları ölenler arasında 11 yaşında bir çocuğun da olduğunu belirtti.

Hama kentindeki gösterilerde ise, iktidardaki Baas partisinin merkezine ulaşmak isteyen göstericilere karşı gerçek mermi kullandığı bildirildi. Tanıklar, Hama’daki bir binanın çatısında iki keskin nişancı gördüğünü, en az iki kişinin öldüğünü anlattı. Humus kentinde ise güvenlik güçlerinin göstericileri dağıtmak için ateş açtığı ifade edildi. Bölgedeki bir insan hakları savunucusu, güvenlik güçlerinin açtığı ateşte yaralananlar olduğunu belirtti.

Duma kentindeki gösterilerde de 2 kişinin öldüğü gelen haberler arasında. Ülkenin kuzeydoğusu da gösterilere sahne oluyor.

MUHALİFLER TALEPLERİNİ SIRALADI
Gösterilerin düzenleyicisi Yerel Koordinasyon Komiteleri de bugün taleplerini bir bildiriyle duyurdu. Bildiride Baas Partisi’nin iktidardaki tekeline son verilmesi ve demokratik siyasi sistemin kurulması istendi. Bildiride “Özgürlük ve itibar sloganlarına, barışçı demokratik değişim olmadan ulaşılamayacağı” denildi.

Tüm siyasi suçluların serbest bırakılmasının talep edildiği metinde, mevcut güvenlik kurumlarının kaldırılması ve bunun yerine yasalara uygun hareket eden belirli yetkileri bulunan bir kurumun oluşturulması gerektiği ifade edildi.

48 YILLIK OLAĞANÜSTÜ HAL DÜN KALKMIŞTI
Beşar Esad dün, 48 yıl yürürlükte kalan olağanüstü hali resmen kaldırmış, devlet güvenlik mahkemelerini feshetmiş ve ülkede barış gösterilere izin vermişti. Bu değişiklikleri içeren yasa tasarılarının, 2 Mayıs’ta olağanüstü toplanacak olan mecliste onaylandıktan sonra yürürlüğe girmeleri bekleniyor.

İnsan hakları örgütleri ise Suriye’deki gösterilerde şu ana kadar 200’den fazla kişinin öldüğünü söylüyor.

ARAP BÜYÜKELÇİYE TEHDİT
Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in, bir Arap ülkesinin Şam büyükelçisini “ülkesinin Suriye’deki olaylara karıştığını gösteren kanıtları medyaya açıklamakla tehdit ettiği” iddia edildi.

Champress internet sitesinde yer alan ve Lübnan’da yayımlanan El Ahbar gazetesine dayandırılan iddiaya göre, hafta başında Şam’daki yabancı büyükelçilere hitap eden Muallim, “Bazı Arap ülkelerinin Suriye’de , özellikle de Akdeniz kıyısındaki Lazkiye kentinde mezhepçiliği tahrik ettiğini” söyledi.

Haberde Suriye’nin, ülkedeki olaylara Ürdün merkezli desteğin olduğu ve Ürdün’den bazı kişilerin karıştığına ilişkin delilleri Amman yönetimine sunduğu belirtildi.

Bu yazımızı okuyan 1.142. takipçimizsiniz.

Sebahattin Selimli

1987 Hatay Dörtyol doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Hatay da, üniversite eğitimini Metalürji ve Malzeme Mühendisliği olarak Ankarada tamamladı.Demir Çelik ve Maden sektöründe Yönetici olarak görev yapmaktadır.Yabancı Dili iyi seviyededir.Ticari ve gezi amaçlı 20 den fazla ülkeye Seyehat etmiştir.

One thought on “ABD ve İngiltere Suriye’yi vuracak mı?

  • 26 Nisan 2011 tarihinde, saat 19:57
    Permalink

    Demokrasi getirmek isteyen çağdaş(!) devletler işbaşında. Başını abdnin çektiği batılı devletler sömürdükleri coğrafyada kendi egemenlikleri devam ettirmek için getirdikleri diktatörleri,demokrasi bahanesiyle halkları iç savaşa sürüklüyerek göndermenin peşindeler.Ama getirecekleri demokrasinin geleceği meçhul.Örneklerini kendi içinde barındıran bu işgaller,halklara ölüm,kan ve korkudan başka birşey kazandırmayacak.Bir Afganistan,bir Irak örnekleri hâla ortadayken,bu güçlerin hangi demokrasiden söz ettiklerini anlamak mümkün değil. Asıl mesele müslüman toplumların bir an bile üzerinden baskıyı eksiltmemek.Türkiye’nin önderliğinde toplanacak bir İslam birliği demek , batının kan damarlarının kesilmesi demek. Tüm bu nedenler ortada dururken,abdnin ve diğer ülkelerin Suriye veya başka bir müslüman coğrafyaya saldırması ve işgali çokta görülmeyen veya akla gelmeyen şeyler değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir