Sular boşa akıyor

KTÜ Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hızır Önsoy, sularımızın sadece yüzde 35’inin kullanıldığını belirterek, geri kalan yüzde 65’lik bölümün denizlere ve göllere akıp gittiğini söyledi.Prof. Dr. Önsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütün dünyanın adete su ile yatıp kalktığını belirterek, Türkiye’de ise mevcut yüzeysel su potansiyelinin fazla olduğu sanılarak suyun kirletildiğini, ardından da içme suyunun nasıl temin edileceğinin düşünüldüğünü ifade etti.

Bu durumun bir çelişki olduğunu ifade eden Prof. Dr. Önsoy, ”Yıllık brüt 186 milyar metreküp yüzeysel suyumuz varken, bu miktarın 120-150 milyar metreküpünü kullanabilecekken, ülke çapında sadece yüzde 35’ini kullanabiliyoruz. Geri kalan yüzde 65’lik miktar denizlere ve göllere akıp gidiyor” dedi.

Su biliminin, bir yandan suyun faydalı tarafını rantabl olarak gereksinimlere yönlendirmeyi, öbür yandan zararlarından en az etkilenmeyi öngördüğünü dile getiren Önsoy, ”Maalesef, hiç de böyle olmuyor ülkemizde. İçme suyu şebekelerimizdeki kayıplar yüzde 27 ile yüzde 70 arasında değişirken, hala eski klasik sulama şebekelerimizdeki kayıplar yüzde 75’lere varıyor. Şebekelerdeki bu kayıpları nasıl kabul edilebilecek sınırlara getirebileceğimiz yönünde kapsamlı çalışmalar planlamalıyız. Kalkınmış Avrupa ülkelerinde, içme suyu şebeke kayıpları yüzde 5 ile 10 civarındadır” diye konuştu.

-”DOĞU KARADENİZ’DE YAĞIŞLAR ARTACAK”-

Suyun bazı zararlarına da işaret eden Prof. Dr. Önsoy, ”Bir yandan çoğu kez içecek su bulamazken, diğer yandan suyun zararlarıyla telef oluyoruz. Küresel iklim değişimi sonucu, eskiden 3 ayda düşen yağış, artık 3 saatte düşüyor. Belirli bölgelerde yağışlar alabildiğine azalırken, diğer bölgelerde tam tersine artmaktadır, zaman ve mekan içerisindeki dağılımlar değişmektedir” dedi.

Türkiye’nin birçok bölgesinde yağışlar azalırken Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bir hayli artacağını tahmin ettiklerine dikkati çeken Önsoy, ”Ağustos 2010 sonlarında 14 can kaybımızın olduğu Rize’deki Gündoğdu beldesine, bir saatte düşen yağış İç Anadolu’nun bir yıllık ortalama yağışından daha fazla olmuştur. Görülüyor ki biz suyu yönetemiyoruz, ‘Temel fıkrası’ üretmeye devam ediyoruz, bu hazin bir tablodur” diye konuştu.

-”SU, TEK ELDEN YÖNETİLMELİ”-

Prof. Dr. Önsoy, bu sebeplerle bir an önce suyun yönetiminin ele alınması gerektiğini, ancak onlarca kurum, kuruluş ve bakanlığın suya müdahale etmesi yerine suyun tek elden yönetilmesi gerektiğini belirterek, ”Suyun tek elden yönetilmesi için Su Kaynakları Bakanlığı’nın kurulması kaçınılmazdır” dedi.

Suyun boşa akmaması için önlem alınması gerektiğini, alınacak önlemlere bilim insanları olarak kendilerinin de destek olabileceğini ifade eden Önsoy, boşa akan suyun barajlar yardımıyla değerlendirilebileceğini kaydetti.

AA

Bu yazımızı okuyan 1.001. takipçimizsiniz.

Orhan Dinç

1979 Malatya Darende doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Uzun süredir Tekstil ve Perakende sektörün'de yönetici olarak görev yaptı. Profesyonel Freelance Fotoğrafçıdır, Çeşitli Dergi ve haber sitelerinde fotoğrafları yayınlanmakta, Yerel ve Uluslarası yarışmalarda ödül ve dereceleri bulunmaktadır. Hobileri, Fotoğraf, Sosyal Medya ve Seyehat'tir. Evli ve 3 Çocuk babası.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir