Oyuncak Gerektirmeyen Keyifli Aile Oyunları

Sömestr tatili boyunca ve diğer tüm zamanlar aile oyun saatlerinize ekleyebileceğiniz, oyuncak gerektirmediği için her yerde oynayabileceğiniz birkaç oyunu bu yazıda paylaştım. Çocuğunuz ile birebir etkileşim ve temas içerisinde olmanızı sağlayacak bu oyunlar çok basit olmalarına rağmen hem geliştirici hem de çok keyifli. Oyunları evde oynarken evin rahat bir köşesinde, tercihen yastıkların üzerinde oturmanızı, 20-30 dakika boyunca dikkatinizi tamamen çocuğunuza ve oyunlarınıza vermenizi, telefon ve televizyonu uzakta, hatta kapalı tutmanızı öneririm. Bu saatin tamamen çocuğunuza ayırdığınız bir saat olduğunu ona hissettirmenizde fayda var. Unutmayın, çocuğunuz için oynadığınız oyundan çok nasıl ve ne niyetle oynadığınız önemlidir.

Hacıyatmaz:

Bu oyun 3 kişi ve daha kalabalık uygulanan oyun saatleri için uygundur. Birini hacıyatmaz olarak seçin ve o kişi oturduğu yerde (bu oyunu ayakta oynamak tehlikeli olabilir) sağa, sola, öne ve arkaya doğru yavaş yavaş düşerken onu sıkıca tutarak kaldırmaya çalışın. Örneğin baba hacıyatmaz olduğu zaman anne ve çocuk babanın düştüğü taraftan onu tutarak kaldırmaya çalışabilir, baba bu sefer de tam zıt tarafa doğru düşmeye başlayabilir. Birbirinizin ağırlığını bu şekilde taşımaya çalışmak çok heyecanlı ve eğlencelidir. Çocuğun hacıyatmaz olduğu durumlarda çok dikkatli olmalısınız çünkü kendi ağırlığını bir anda bırakabilir. O durumda elleriniz ve kollarınız hali hazırda onun etrafında, ama ona dokunmayan bir çember oluşturacak şekilde bekleyebilir ve düştüğü yerlerden kuvvet uygulayarak onu kaldırabilirsiniz.

Resmimi Tahmin Et:

Herkes önüne boş bir kağıt ve boya kalemleri alır, birbirine göstermeyecek şekilde kağıda bir resim çizer. Sonra bu resmi ya üzerini kapatacak şekilde katlar ya da arkasını çevirir. Sırayla herkes bir yanındakine resmiyle ilgili bir ipucu sorar, örneğin ‘hayvan mı, bitki mi, insan mı? Ne renk? Kaç ayağı var? Nerede yaşar?’ gibi. Herkes birbirinin resmini tahmin edene kadar oyun devam eder. Önemli not: resimlerin güzel çizilmesi hiç önemli değil, çocuğunuz isterse karalama bile yapabilir. Siz ipuçlarına odaklanın.

Pamuk Topu Saklama

En az 3 kişi ile oynanan bu oyunda, bir ebeveyn pamuk topunu çocuğun üzerinde herhangi bir yere (pantolonunun cebine, sırtına, çorabının içine, vb) saklarken diğer ebeveyn gözlerini kapatır. Özel bölgeleri ya da çocuğu rahatsız eden yerleri esgeçerek saklanan pamuk topunu diğer ebeveyn çocuğun üzerinde arayarak bulmaya çalışır. Bunu yapmak için çocuğa bol bol dokunması gerekeceği için bu oyun çocuk için çok keyiflidir. Sırayla herkes birbirinin üzerinde pamuğu saklayarak oyun devam eder.

İşaret Kelime

Çocuğunuzla aranızda bir işaret kelimesi belirleyin. Kafanızın üzerine koyacağınız herhangi bir yumuşak eşyayı (örneğin peluş ayıcık) işaret kelimesi söylendiği anda karşınızdaki kişinin avucunun içine düşüreceksiniz. Örneğin belirlediğiniz işaret kelimesi bisküvi ise, peluş oyuncağı çocuğunuzun kafasının üzerine koyduktan sonra avucunuzu açarak “süt, peynir, kraker… vb” kelimeler sayabilir ya da anlamlı cümleler halinde konuşabilirsiniz. Arada “bisküvi” kelimesini duyar duymaz çocuğunuz kafasının üzerindeki eşyayıı, kafasını eğerek sizin açık avucunuza doğru düşürecek. Oyunu bir ileri seviyeye taşımak isterseniz karşıt kelimelerle oynayabilirsiniz. Örneğin işaret kelimeniz “büyük” ise, siz “küçük” dediğiniz anda kafasının üzerindeki eşyayı avucunuza düşürebilir.

Birbirini Tanıma Oyunu:

Birbirinizi daha iyi tanımanızı sağlayacak bazı sorular belirleyin ve bir kağıda yazın; örneğin ‘’en sevdiğin renk, yemek, şarkı nedir? Nereye tatile gitmek isterdin? Bir dilek hakkın olsa ne dilerdin? Yarın farklı bir ülkede uyanabilecek olsaydın nerede uyanmak isterdin? Seni en çok neler güldürür? En çok öğrenmek istediğin şey nedir? Kendinle en gurur duyduğun an neydi? Nelerden korkarsın? Korkmana rağmen cesaret ettiğin ve korkunu yendiğin ne olmuştu? Bu hafta seni en çok heyecanlandıran şey ne oldu? Arkadaşlarında hangi özelliklere çok önem verirsin?’’ vb.

Bu gibi soruları bir kağıda yazdıktan sonra herkes önüne boş bir kağıt alsın ve oraya katılımcıların ismiyle birlikte kendi isimlerini yazsın. Ardından sırayla kağıttan bir soru okuyun ve herkes hem birbiri hem de kendisi için soruyu yanıtlasın. Ardından herkes birbiri hakkındaki tahminini okusun.

Kurabiye Oyunu:

Bu oyun ister 2 kişi, ister 3-4 kişi oynanabilir. Çocuğunuza bir “… (çocuğunuzun adı) kurabiyesi” yapacağınızı söyleyin ve çocuğunuzu ortanıza alın. İsterse olduğu yere yatabilir veya oturabilir. Kurabiyeye önce biraz un, biraz süt, vb vb koyar gibi yapın. Sonra yumuşak hareketlerle hamuru karıştırmaya, yoğurmaya, yani çocuğunuza masaj yapmaya başlayın. Özel bölgelerini esgeçin ve yaraları varsa dikkat edin. Çocuğunuzun rahatsızlık duyduğunu hissederseniz dokunuşunuzu daha da yumuşatabilirsiniz. Sonra kurabiyeye ekleyeceğiniz şeyler hayal edin ve onları da yerleştirir gibi dokunun: “burnuna biraz çikolata, parmaklarına üzümler, ayaklarına fıstıklar, karnına çilekler koyalım…” Çocuğunuzun özel bir talebi olursa onu da yerine getirin ama oyunu hiç bozmayın. Çocuğun hoşuna gitmeyen herhangi bir adım olursa geçin, hoşuna gidebilecek şekilde yapın. 3-4 kişi beraber oynandığında herkesin aynı anda dokunması çocuğa rahatsızlık verebilir, aranızda paslaşarak ilerlemenizde fayda var. Örneğin baba burnununa fındık koyar gibi yaptıktan sonra durur, anne boynuna bademler koyar gibi yaparak devam eder, vb. En sonunda, hazırladığınız kurabiyeyi fırına verin (birinin kucağına ya da herkesin onu sarmaladığı bir şekilde yerde yatarken). O rahat anı komforlu bir şekilde yaşamasını sağlayın. Hoşuna giderse sevdiği bir şarkıyı da usul usul söyleyebilirsiniz. 1-2 dakika sonra fırının kapağını açar gibi yapın ve “mm.. mis gibi kokuyor! Acaba oldu mu bu kurabiye?” diye sorun. Hayır derse biraz daha orada durmaya ihtiyacı var demektir, fırın ritüelinde yaptıklarınızı yapmaya devam edin. Fırından çıkardıktan sonra kurabiyeyi yiyerek devam etmek isterseniz bunu çok usulca ve çocuğunuzu rahatsız etmeden, onun izin verdiği ölçüde yapmalısınız. Önemli not: Bu oyun boyunca çocuğu gıdıklamak, çocuğun izni olmadan rahatsız olduğu yerlerine dokunmak, ani ve sert hareketlerde bulunmak kesinlikle olmamalıdır. Temas içeren tüm oyunlar çocuk ‘hayır, yapma’ dediği an durmalıdır. Bu özel oyun saatinin en önemli özelliği oyunlarda kazanan ve kaybedenin olmaması, tek amacın herkesin oyunlardan keyif alması. Bu yüzden bu oyunları bir yarış havasına sokmamaya çalışın, bol kahkaha atın, bu saatin keyfini çıkarın .

Oyunlar ile ilgili paylaşmak ya da sormak istedikleriniz olursa pelin@yeniterapi.com adresine e-mail atarak benimle paylaşabilirsiniz.

Keyifli oyunlar!

Sevgilerimle,

Pelin Kılıç Uzman Psikolog, Oyun Terapisti

Yeni Terapi Cemil Topuzlu Cad No:20/6 Çiftehavuzlar, İstanbul

0216 407 1222 · info@yeniterapi.com

www.yeniterapi.com · facebook.com/yeniterapi

Bu yazımızı okuyan 1.043. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir