Mısır Çarşısı (İstanbul)

Osmanlı padişahı IV. Mehmed’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından Yeni Cami’ye vakıf olarak inşa edilen Mısır Çarşısı’nın yapımına 1660 yılında mimar Kasım Ağa başlamış. Çarşı 1664 yılında mimar Mustafa Ağa tarafından tamamlanmış. Tabii daha eskilere uzanmak da mümkün. Birçok yazılı kaynağa göre çarşının bulunduğu yerde Bizans döneminde Makron Envalos adlı bir kapalıçarşı bulunduğu ve bu çarşıda Venedik ve Cenevizlilerin ticaret yaptığı biliniyor.

Ve Yeni Camii inşa edilene kadar, Eminönü nüfusunun ağırlıklı olarak Yahudilerden oluştuğu da bir başka bilinen gerçek. Demografik özellikler ve Bizansa kadar giden mimari geçmişe bakıldığında bundan 20 yıl öncesine kadar ekonominin kalbinin Eminönü’nde atıyor olması tesadüf olarak gözükmüyor. İlk yapıldığı yıllarda Yeni Çarşı ve Valide Çarşısı olarak anılan yapı; 18. yüzyıldan itibaren baharat yolunun İstanbul’dan önceki durağı Mısır olduğu için Mısır Çarşısı olarak tanınıyor.

Mimarisi
Ahşap imar edilen dönem çarşılarının aksine Mısır Çarşısı’nın yapımında moloz taş, kesme taş ve tuğla kullanılmış. L plana sahip olan çarşının tonozu ise kendisinden çok daha büyük olan Kapalıçarşı’ya nisbet yaparcasına çok daha yüksektir. Balıkpazarı Kapısı (Tahmis Kapısı),

Bahçe Kapı (Haseki Kapısı), Çiçekpazarı Kapısı, Yenicami Kapısı, Tahtakale’ye açılan Ketenciler Kapısı ve Eminönü Kapısı olmak üzere 6 kapıya sahip olan çarşının içinde 86 adet dükkan yer alır ve bu dükkanlar aktarlara, yorgancılara ve pamukçulara ayrıldığı için yapılan işle bağlantılı olarak iki ayrı bölümden oluşur. Vaktiyle dükkanların arka bölümlerinde üretim ve depolama; ön kısımlarında ise sergileme ve satış yapılırmış.

 Bugün de dikkatli bir göz, bu mimari özelliği algılayabilir.Ana kapılarda yer alan revaklar, ticaretin yoğun olduğu çarşıda çıkan sorunları çözmek üzere mahkemelere ayrılmış. Bu mahkemeden biri esnaflar arasındaki sorunlara bakarken, diğeri esnaf ile müşteri anlaşmazlıklarını çözmekle ilgileniyormuş. İstanbul tarihinde büyük önemi olan yangınlar, Mısır Çarşısı’nın da yazgısını belirlemiş. 1691 yılının 2 Ocak gecesi çıkan yangında Mısır Çarşısı 24 saat boyunca yanmış.

Ve tek bir şey kurtarılamamış. Arada irili ufaklı birçok yangınla mücadele eden çarşı, 1940 yılında bir kez daha yangının korkunç yüzüyle karşılaşıyor. Ve 1943 yılındaki restorasyonla bugünkü şeklini alıyor. Ve o günden sonra çeşitli iş kollarından sayısız esnafa kapılarını açan çarşı, yeni bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Kuyumcular, manifaturacılar, kuruyemişçiler, şarküteriler ve de Pandelli…Eminönü Kapısı’nın üstünü kendine mekan tutan Pandelli…

Osmanlı’nın son döneminde ve cumhuriyetin ilk yıllarında Türk yeme içme kültürüne önemli katkılarda bulunan Pandelli Çobanoğlu, varlık vergisinin uygulandığı 1955 yılına kadar Atatürk dahil olmak üzere, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi birçok değerli konuk ağırlamış. Çinilerle kaplı duvarları, bembeyaz masa örtüleri üzerinde klasiklerinden olan kağıtta levrek ve sebzeli inciki sunmuyorsa da; konuklarını 60 çeşit yemekten oluşan mönüsüyle ağırlamayı sürdürüyor. Eski görkemli günlerini unutmadan…

Bu yazımızı okuyan 955. takipçimizsiniz.

Mustafa Aysabar

1984 Kahramanmaraş Doğumlu. Suudi Arabistan Mekke'de ikamet etmektedir. Halkla İlişkiler bölümü mezunudur. Yurt içi ve yurt dışında, inşaat sektöründe faliyet gösteren çeşitli firmaların muhasebe, idari işler, lojistik departmanlarında görev yapmıştır. Mescid-i Haram'ın genişletilmesi ve Osmanlı Revakları restarosyonu projesinde aktif görev almıştır. Hobileri arasında yüzme ve su sporları vardır. Aynı zamanda rafting antranörü ve lisanlı sporcudur. GençYolcu.com 'da genelde gezi kategorisinde yazılar kaleme almaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir