Kars Gezi Rehberi

Kars’a Neden Git?

Kars ve Doğu Ekspresi tartışmaları yine alevlenmişken Kars üzerine bir yazı yazmak farz oldu. Kars hep oradaydı, neden son 3-4 yıldır Kars yoğun bir ilgi görmeye başladı? Önce bu sorunun cevabını arayalım. Kars, öncelikle tatil-seyahat deyince aklına ilk deniz kenarı gelen ortalama Türk insanı için sıradışı bir tatil yeri. Yani egzotik. Bir tarih, kültür, doğa ve kış turizmi merkezi.

Kars Doğu Ekspresi Tren
Kars Doğu Ekspresi

Denizi yok. Son 15 yılda benzer şekilde popüler olmuş birçok var var. Örneğin Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Doğu Karadeniz 1990ların sonlarından beri popüler olan, 2000lerin ortasında Kars gibi yoğun talep gören, ama turizme kaynaklık eden sermayesine sahip çıkmadığı, derelerini, nehirlerini, dağlarını, ormanlarını ve kıyılarını ranta teslim ettiğinden beri artık tükenmiş bir destinasyon. 2000lerde Avustralya, Yeni Zelanda ve Avrupa’dan bile talep görürken bugün Suudi turistler hariç gelen giden pek kimse yok. 15 yılda bir yerin içine nasıl edilirin konu incelemesi resmen Doğu Karadeniz.

Diğer egzotik bir yer ise Güneydoğu Anadolu illerimiz (idi). 2010 yılına kadar yoğun, 2015 yılına kadar görece yoğun talep gören yerlerdi. Antep, Urfa, Adıyaman, Diyarbakır, Mardin ve kısmen Batman GAP turları adı altında paketlenip satılıyordu. Oldukça da ilgi görüyordu. O bölgeyi meşhur eden ise aslında saçma sapan ağa- töre- feodalite, kısmen de Yabancı Damat gibi dizilerdi.

Kars Ani
Kars Ani Antik Kenti

2010’da Suriye Savaşı, arkasına 2015 yılında PKK terörünün yeniden hortlaması nedeniyle bölge algısı tamamen değişti ve uzun bir süre boyunca da pek değişecek gibi görünmüyor. Türk insanının seyahate / tatile gittiği işte iki egzotik bölge bu şekilde listeden çıkmış oldu. Artık kimse oralara gitmeyi pek istemiyor.

Kala kala elde bir tek Kars kaldı. Kars’ın avantajı hem uçak hem de demiryolu ulaşımına sahip olması ve 4 mevsim turizme elverişli olması. Güneydoğu’ya yazın, Doğu Karadeniz’e de kışın pek gidemezsiniz. Biri cehennem sıcakları, diğerinde de de yaylalar kar nedeniyle ulaşılamaz durumdadır. Ama Kars’a yıl 12 ay boyunca gidebilir ve her gittiğinizde farklı turizm faaliyetleri yapabilirsiniz. Örneğin kışın Çıldır Gölü buz tuttuğu için çok cazip bir yer iken yazın pek kimse uğramaz bile.

Kars Müze
Kars Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi

Öte yandan Kars’ın Türk insanının belleğinde her zaman bir yeri vardır. Okullarda ülkemizin büyüklüğünden bahsedilirken “Edirne’den Kars’a” ifadesini duymayanınız yoktur. Bu bize Kars’ın uzaklığına dair bir fikir verir. Orası hep gidilmesi, bayrak dikilmesi, fethedilmesi gereken bir yermiş hissi verir bizlere. Kars’a gidebilmek, gitmiş olmak önemlidir ve ayrıcalıklıdır. Uzak bir kere! Bu da Kars’a olan talebin çokluğundaki psikolojik sebeplerden biri bence. Tabi bir diğer sebep de son 3-4 yılda Dolar / Euro kurundaki fahiş artış, vize kısıtlamaları nedeniyle artık insanımızın yurt dışına eskisi kadar gidemiyor / gezemiyor olması. Avrupa’da vizesiz gidebileceğin ülke sayısı bir elin parmakları kadar bile değil. Velev ki gittin € = 6 TL. Bu nedenle iç turizme doğru bir yönelme var.

Kars Serhat Kalkınma Ajansı Binası
Kars Serhat Kalkınma Ajansı

2007- 2012 yılları arasında Kars’ta yaşadım ve çalıştım. O zaman (2008- 2009) yerel yönetimlere, bölgesel kalkınma ajansına, farklı hibe programlarına Kars’a olan ilgiyi arttırmak için Haydarpaşa’da başlayıp (o zaman Doğu Ekspresi Haydarpaşa’dan kalkardı) Kars’ta biten ve Kars’ın cazibe noktalarının gezilip görüldüğü bir tanıtım kampanyası fikri önermiştim. Tren yolculuğunun kıymetini, değerini ve sonunda Kars gibi muhteşem bir coğrafyada bitişini belgeleyip bunu yayalım demiştim. Hatta ellerinde Lonely Planet ile Kars gezen İspanyol uzmanlara (?) sahip bir Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) hibe projesine de bunu sunmuştum. O zaman gülüp geçilmişti önerime.

Benim 2008-2009’da- ki o zaman sosyal medya facebooktan ibaret, twitter yaygınlaşmamış, instagram yok ve internetten video izlemek dertti- önerdiğim bu projeyi 2017’de gençler hayata geçirip Kars’ın reklamını yaptı. Hem de artık Doğu Ekspresi Haydarpaşa’dan kalkmamasına, yemek vagonunda alkolü geçtim, doğru düzgün yemek bile verilmemesine rağmen.

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Güzel Sanatlar Binası
Kars Gazi Ahmet Muhtar Paşa Güzel Sanatlar

Bu halde bile Kars’a trenle gitmek son yılların en popüler seyahat trendi oldu. Tabi Kars’ın bu kadar popüler olmasında 2016 yılında Ani’nin UNESCO Kültür Mirası olmasının da payı yok değil. Türk turiste çok bir şey ifade etmese de başta Japon, Koreli gibi Uzakdoğulular olmak üzere yabancı turist için bir yerin UNESCO kültürel miras alanı olması önemli. Çünkü onların bucket list denilen yapılacak / gezilecek / görülecek listeleri var. Mümkün olduğunca çok UNESCO kültür mirası alanı görmek de listelerinde yer alıyor.

Madem bu kadar ilgi arttı, Kars’a talep bu kadar çok, gitmişken hakkıyla gezin diye şimdi size mini bir Kars Gezi Rehberi hazırlayayım. Unutmayın bu bloğu boş boş gezmeyesiniz diye yazıyorum. Üzülüyorum o kadar yolu gidip 3 selfie ile döndüğünüzü görünce.

Cirit Oyunu
Cirit Oyunu

Kars’a ne zaman gidilir?

Kars’ta 3 temel renk vardır. Beyaz (kış), yeşil (ilkbahar-yaz), sarı (sonbahar). Daha önce de söylediğim gibi Kars 4 mevsim gidilebilecek bir destinasyon, ama size bir tüyo vereyim. Nisan ve Mayıs’ın ilk yarısı hariç ne zaman giderseniz gidin. Çünkü o bahsettiğim dönem Türkiye’nin başka yerlerinde ilkbahar olsa da Kars’ta ne kış ne de ilkbahardır. Karların eridiği, her yerin çamur olduğu kötü bir dönemdir. Malum rakım il merkezinde bile 1750, ot çiçek de çıkmaz mayıs sonuna kadar.

Beyaz için: Aralık- Mart
Yeşil için: Haziran- Ağustos
Sarı için: Eylül- Kasım

en güzel zamanlardır.

Kış ve ilkbahar-yaz farklılıklar gösterir Kars’ta. Çünkü kışın her yere ulaşamazsınız ya da mevsimi değildir, yazın da her şey kışın olduğu kadar cazip değildir. O nedenle tur programınızı gittiğiniz mevsime göre ayarlamanız gerekir. Diğer bir konu Kars’ta ne kadar zaman geçirmek istediğiniz ile alakalıdır. Bana bırakırsanız size ben Kars-Ardahan ve Iğdır’ı kapsayan 7 tam günlük tur yaptırabilirim. Dolu dolu hem de.

kaz
Kars Kaz Çiftliği

Şimdi size kış (karlı) ve yaz-sonbahar (karsız) olmak üzere iki farklı seçenek sunacağım. Buralara gitmeden, buraları görmeden ve tecrübe etmeden Kars’ı görmüş saymayın kendinizi. Şimdi kış mevsimindeyiz. O nedenle kış rotasından başlayalım. Kışın en dikkat etmeniz gereken konu zaman yönetimi. Biliyorsunuz Kars ülkemizin en doğusunda ve İstanbul saat dilimini kullanıyor. Kars’ın 100 km doğusundaki Ermenistan’ın Gümrü şehrinde saat bizden 2 saat, artık saatleri geri almadığımız için 1 saat ileridedir. Kışın öğleden sonra 15:30- 16:00 gibi hava kararır. Ama gün de çok erken ağarır. O nedenle kışın bolca ışıktan faydalanmanın yolu güne erken başlamaktır. Zaten kışın da fotoğraf için en ideal saatler sabah saatleridir. Yazın ise tam tersi ikindi ve akşam üzeri saatlerdir. Zaman sorununuzu çözdük.

Peki kışın görülmesi gereken temel yerler nereleridir?

1- Kars merkez
2- Ani Harabeleri
3- Sarıkamış
4- Çıldır Gölü

Bunların tamamının tadına varmak istiyorsanız her birine bir tam gün ayırmanız gerekmektedir. Tabi Sarıkamış’ta tüm gün kayak / board yapmayacaksanız. Kışın yolların kar- buz olduğunu, mesafelerin haritada göründüğünden çok zaman alacağını aklınızdan çıkarmayın. Öte yandan Ani hariç Çıldır ve Sarıkamış’a da toplu taşımanın çok zayıf olduğunu ve buralara gitmek için toplu taşıma kullanırsanız eğer, tüm gününüzün yollarda geçeceğini unutmayın. Sarıkamış’a diğer bir alternatif ulaşım ise yine tren. Çünkü Doğu Ekspresi Kars’a gelirken Sarıkamış’tan geçiyor. Sabah Kars- Ankara treniyle gidip, akşam Ankara- Kars treniyle merkeze dönebilirsiniz. Yer varsa tabi ya da ayakta. 1 saatten biraz daha fazla süren bir yolculuk.

Kars Kalesi
Kars Kalesi

Kars merkezde her yer yürüme mesafesindedir. Her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Oldukça mütevazi olsa da Kars Müzesi’ni kesinlikle görün. Özellikle Ermeni kiliselerinden kalan ahşap birkaç kapı oldukça ilgi çekicidir. Bahçesinde Urartu, Akkoyunlu, Ermenilerden ve Ruslardan kalma steller, rölyefler, mezar taşlarını kesinlikle görün.

Yeni yapılan Harp Tarihi Müzesi diğer görülmesi gereken yerlerden bir diğeri. Kazım Karabekir’e ait vagon müzenin en ilginç ayrıntılarından biri. 1986 yılına kadar kapalı spor salonu olarak kullanıldıktan sonra camiye dönüştürülen Aleksandr Nevski Kilisesi, bugünkü adıyla Fethiye Cami diğer görülmesi gereken Kars yapılarından. Buranın içine de girin. Dışarıdan bakıp gitmeyin.

Anadoludaki ilk cami
Anadolu’ya yapılan ilk Türk camisi: Ebul Menuçehr

Sonra o hep fotoğraflarını gördüğünüz Baltık mimarisi tarzı evler Kars’ın ana caddesi olan Faik Bey ile Kars Çayı arasında kalan ve ızgara planlı sokak ve caddelerin birbirini kestiği bölgededir. Ordu Caddesi Baltık mimarisi bu yapıların en yoğun olduğu caddedir. Defterdarlık binası, eski belediye binası, eski Sovyet konsolosluğu, bugün Azerbaycan konsolosluğu, Kar’s Otel, eski Hekimevi bugünkü Cheltikov Otel, eski konservatuar, yeni İlim Yayma Cemiyeti binası, Vali Konağı, Defterdarlık Binası, Kars Ticaret ve Sanayi Odası, Serhat Kalkınma Ajansı binası, Kars Belediye Binası, İl Sağlık Müdürlüğü, Eski Rus Konsolosluğu, İsmet Paşa ilkokulu ve civarda birçok ev bu mimariye örnek yapılardır.

Şansınız varsa ve kar da yağıyorsa geceleri kışın bu sokaklarda yürümesi, fotoğraf çekmesi hayatınız boyunca unutamayacağınız bir tecrübedir. Sonra Kars çayı civarı ve kale gelir ki şehrin eski Osmanlı bölgesidir. 12 Havariler Kilisesi, Taşköprü, Namık Kemal Evi (restore edildi), hamamlar, Harakani Türbesi ve tabi ki de Kars Kalesi hep bu civardadır. Kaleye çıkmak olmaz ise olmazlardandır. Çıkınca sadece Kars tarafına değil, arkaya Dereiçi tarafına da bakın, hatta Dereiçi kısmına buradan inin.

Kars Ani Harabeleri

Kars Ani Antik Kenti Tigran Honents Kilisesi

Dereiçi’nde bugün Kafkas Üniversitesi Konservatuar Bölümü ve otel olarak hizmet veren Rus mimarisi yapılar vardır. Bahçeleri şahanedir. Her mevsim, özellikle de ağaçların yaprakların sarardığı sonbaharda harika fotoğraflar verir. Ha ben maceracıyım, keşfedeceğim diyorsanız kalenin kuzeye doğru devamındaki tepeler eski Osmanlı askeri tabyaları ile doludur. Yine Kars çayı boyunca- ki bu eski Ardahan yoludur- güzel yürüyüşler yapabilirsiniz. İleride artık çalışmayan su değirmenlerinin olduğu köyler vardır. Vadinin ilerisinde Kars barajının yapılması ve vadiyi su basması nedeniyle maalesef buradaki doku artık yok olmuştur.

İnsanlar genelde Ani’yi hep fotoğraflarda Büyük Katedral veya Tigran Honents Kilisesi fotoğrafları gördükleri için 2-3 kiliseden ibaret sanırlar. Değildir. Ani, Ermenistan sınırımızın sıfır noktasında kocaman bir Orta Çağ şehridir. Batısı günümüze kadar kalmış surlar, kuzey, güney ve doğusu derin vadilerle çevrilidir.

Kars Ermenistan Sınırı
Kars Arpaçay Ermenistan Sınırı Baharat Köprüsü

Arpaçay’ın hemen karşısı Ermenistan’dır. O nedenle eğer telefonunuz otomatik olarak baz istasyonu seçiyorsa gelen / giden telefonlar Ermenistan operatörleri üzerinden oluyor ve roaming yapıyor olabilir hattınız. Aman dikkat. Sizlere önerim Ani’ye gitmeden önce hakkında bir şeyler okumanız ve hatta daha Kars’ta iken bir haritasını elde etmeniz. Dersinizi çalışıp da gidin, boş boş gezmeyin. Sindire sindire her taşını, kilisesini, camisini, sarayını, yazıtını, motiflerini yaşayarak hissederek gezin. Gezerken Orta Çağ dönemindeki halini hayal edin. İnsanların sokaklarında gezdiğini, bütün yapıların ayakta olduğunu.

Tüyo: Ani kışın sabah erken saatlerde, yazın akşamüstü saatlerde gün batımı esnasında ziyaret edilir. Işık bu saatlerde muhteşemdir ve Ağrı Dağı püskürüğü o kahverengi bazalt taşlar en iyi bu zamanlarda fotoğraf verir.

Kars Ani Antik Şehir
Kars Ani Antik Kenti

Ani 2004 yılına kadar askeri bölge olduğu için yabancıların ziyaretine tamamen kapalıydı. Türk vatandaşları için ise denetimli açıktı. Artık herkese açık ve 2016 yılından beri de UNESCO Kültür Mirası listesinde.

Kışın tabi en cazip yerlerden bir diğeri de Çıldır Gölü. Ülkemizin en büyük tatlı su gölü olan bu göl aralık ayı gelince donar ve mart ayında çözülür. En çok turist çektiği dönemde bu dönemdir. Çünkü insanlar bu göl üzerine çıkmayı, üzerinde atlı kızak yapmaya bayılıyor. Öte yandan yöre balıkçılarının buzları kırıp balık tutması ancak İskandinavya, Kanada ve ABD gibi yerlerde görebileceğiniz ve oldukça özgün bir manzara.

Öte yandan kışın yağlanan ve lezzetlenen sarı balıklar var gölde. Kılçıklı ama çok lezzetli bir balıktır. Çıldır’a giderken de dikkat edilmesi gereken şey yine zaman yönetimi. Kars’a oldukça uzak bir bölgedir ve kış şartlarında ulaşım oldukça uzun sürmektedir. Çıldır’a yakın görülecek diğer bir yer ise Şeytan Kalesi’dir. Ardahan’dan Çıldır’a giderken ilçeye varmadan solunuzda çok derin bir kanyon, bu kanyonun içinde de Şeytan Kalesi vardır. Görmek için bayağı bir uğraşmanız gerekir, çünkü oldukça kamufle bir yapıdır.

Çıldır Gölü Balıkçılar
Çıldır Gölü ve Balıkçılar

Kışın uzaktan görmenizi, yazın ise Yıldırımtepe köyünde aracınızı bırakıp kaleye yaklaşık gidiş dönüş 2-2,5 saat sürecek bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederiz. Arabanızı götürmeyin, çünkü bir yanı derin uçurum, diğer yanı kaya / toprak çok dar bir yoldur, dönecek yer yoktur, kaya / toprak kayma riski çoktur. Yürüyün. Değer. Yazın ise Çıldır Gölü manzara açısından oldukça güzeldir, şahane fotoğraflar verir. Sadece Önemli Kuş Alanı (ÖKA) değil, Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı (ÖBA)’ndan bir tanesidir. Eğer bitkilere ve kuşlara ilgiliyseniz çok güzel zaman geçirebilirsiniz.

Eskiden kürek / yelken yapılan bir göl olmasına rağmen şu aralar yazın pek faal kullanılamıyor. Peki yüzülmüyor mu gölde? Yüzülüyor, ama güneşe ihtiyacınız var. Yoksa üşütür hava. Kamu ve özel girişim eğer isterse Çıldır Gölü’nde su sporlarını geliştirerek yazın da önemli bir cazibe noktası yapabilirler aslında. Yeni faaliyete geçen Kars- Tiflis -Bakü tren hattı da Çıldır Gölü’nün doğusundan geçiyor. Belki ileride bir istasyon bile açılır burada.

Hasan Harakani
Kars Hasan Harakani Hz. Evliya Cami

Geldik Sarıkamış’a. Sarıkamış şüphesiz bir kış destinasyonu olarak biliniyor ama inanın yazın da en az kış kadar güzel. Çünkü muhteşem Sarıçam Ormanları, yemyeşil alpin çayırlar, dereler ve kanyonlarla dolu. Doğa yürüyüşü ve fotoğraf için ideal.

Hatta yürüyüş rotaları da çıkarıldı Sarıkamış’ın. Öte yandan bozayı, kurt, vaşak, karaca gibi büyük memeli hayvanları da görebileceğiniz Türkiye’deki ender yerlerden. Kışın ise olayı kayak / snowboard. Kar kalitesi çok iyidir, pistleri bol ve uzundur. Her ne kadar ana tepenin adı Cıbıltepe olsa da cıbıl değildir. Özellikle board yapanlar pistlerden çıkıp bolkara dalıp orman içinde, vadilerde, küçük koyaklarda kafasına göre takılabilir. Orman içi olduğu için rüzgâr etkisinden korunaklıdır. Hele bir de güneş varsa içlikle bile kayarsanız.

Kazım Karabekir Paşa Heykeli
Kars Kazım Karabekir Paşa Heykeli

Hafta sonları yoğunluk yaşanmakla birlikte hafta içi pistler ve telesiyej oldukça rahattır. Türkiye’nin diğer yerlerine göre de kayak / snowboard yapmak çok daha ucuzdur. Malzeme götürmenize de gerek yok, orada bütün kayak malzemesini kiralayabilirsiniz. Kask takmadan kaymayın. Özellikle hafta sonları kalabalık nedeniyle kayak kazası çok olur. 2011’de düşen bir gencin ayağından fırlayan kayak kafama gelmiş, kask ve gözlük sayesinde sadece kaş üzerine 7 dikişle ucuz atlatmıştım. Kask olmasaydı muhtemelen bu yazıyı şu an okumuyor olacaktınız.

Tabi Sarıkamış deyince Katerina Av Köşkü akla geliyor. Tavsiyem oraya oteller bölgesinden, orman içinden yürüyerek ulaşmanız. 1980lere kadar orduevi olarak kullanıldıktan sonra bugün kaderine terk edilmiş yaklaşık 120 yıllık tamamen ahşap bir yapı. Aslında 3 yapı var orada. Hem hayranlık duyuyor hem de haline üzülüyorsunuz.

Kars Sarıkamış Şehitler Yürüyüşü
Kars Sarıkamış Şehitler Yürüyüşü

Umarım bir an önce restore edilir ve otel olur, kafe olur, restoran olur bir şekilde hizmet vermeye başlar. Yoksa bir gün yanıp kül olacak orası. Yazın gittiğinizde ise Keklikderesi ve Kızılçubuk vadileri ile Allahüekber Dağları’nın zirveleri müthiştir. Sarıkamış içindeki şehitlikler temsilidir. Asıl şehitlikler Şenkaya ve Sarıkamış arasında bulunan yüksekliği 3000 metreleri bulan dağlar üzerindedir.

Yazın gittiğinizde Kars’a görmeniz gereken yerlere Boğatepe (Zavot) Köyü, Susuz Şelalesi ve Kanyonu, Kuyucuk Gölü ve havalimanının dibindeki Borluk Vadisini de eklememiz lazım. Boğatepe, Göle yolu üzerinde 2250 metre yükseklikte her yeri çayır çimen bir şeker mi şeker bir köydür. Halen geleneksel gravyer peyniri yapımının sürdürüldüğü ve bir peynir müzesine sahip bir köydür.

Kars Ani Antik Şehir
Kars Ani Antik Kenti

Hep gidip Kars’taki peynirci vitrinlerinde gördüğünüz o peynirlerin nasıl yapıldığını görebileceğiniz tek yer. Ama Mayıs- Ağustos aylarında sadece. Çünkü gravyer yapımı çok fazla miktarlarda süt gerektiriyor ve köyde süt rekoltesi sadece o aylarda en yüksek seviyeye ulaşıyor. Köyde ev pansiyonculuğu da var. Yazın giderseniz eğer köylüyle de kalabilir, yer içebilirsiniz. Yeme-içme, konaklama, vb. turizm hizmetini genelde bu köyde kadınlar verir ve gelirin tamamı da onlara kalır. Aklınızda bulunsun.

Susuz, eski adıyla Cilavuz özünde köy enstitüsü ile meşhurdur. Bugün enstitü binası Anadolu öğretmen lisesi (imam-hatip yapmadılarsa) olup Kars’ın en başarılı liselerinden biridir. Ruslar tarafından yapılan binalarda hala eğitim-öğretime devam edilir ve yatılır. Okul yatılıdır çünkü. İlçeden başlayıp kuzeye doğru giden Susuz çayı boyunca güzel bir yürüyüş rotası vardır.

Kars Fethiye Cami
Kars Fethiye Cami

Susuz şelalesi ise hemen Susuz’u Ardahan yönünde geçince yolun solundadır. Aşağıda kaldığından yoldan görünmez. Durup bakmanız lazım. Son yıllarda şelale için buraya bir seyir terası ve mesire alanı yapılmıştır. Eskiden yoktu. Kuyucuk Gölü ise Akyaka yolu üzerinde ama Arpaçay’a bağlı küçücük ve sığ bir göldür. Özellikle sonbahar aylarında binlerce göçmen kuşun evidir. Göl yüzeyi kuştan görünmez olur bazen. Gölün hemen batı dibinde eski bir Dukhobor (bir Rus boyu) köyü olan Kuyucuk Köyü vardır. 1909 yapımı okul ve kilisesi (bugün cami) görülmeye değer.

Diğeri de Borluk Vadisi demiştik. Havalimanı yakınlarında Azat Köyü dibindedir. Bu vadi M.Ö 6000lere tarihlenen kaya resimleri ile ünlüdür. Kuşgözlemciler için de oldukça güzel bir vadidir. Kar serçesi ürer bu vadide. Kaya resimlerinin çoğu dağ keçisi resmidir. Köylüye sorarsanız eğer o köylü bir çoban vardır, o size rehberlik eder. Yoksa resimleri bulması oldukça zordur. Ama çobanla giderseniz bütün vadinin resimle dolu olduğunu görürsünüz. Zaten resimleri ilk defa keşfedip bilim insanlarına haber veren de bu çobandır.

Kars Doğu Ekspresi

Seyahatin %50’si gezmek ise kalan %90’ı yemektir 🙂 Sakın Kars’ta Adana var, Urfa var gibisinden takılmayın. Peynir, kaymak, tereyağı, bal ve sığır eti memleketidir Kars. Bitkisel gıda çok aramayın. Haşıl, hengel, evelik ve madımak çornaları hariç pek yoktur. Onlara da yoğurt ve bol tereyağı eklenir, et suyu ile yapılır. Evelik, madımak ve ısırgan eğer et suyu ile yapılmadıysa vejetaryen çorbalardır. Sabah kahvaltısının kralı girip bir peynirciden eski kaşar, gravyer, bal, kaymak, odun fırınından da sıcak somun ekmeği alıp bir kahvehaneye, kışın soba başına, yazın kaldırım üstüne oturup çay eşliğinde yapılandır. En lezzetlisi böyle olur.

UYARI 1: Eski kaşarın dışındaki küf tabaka kaşarın olgunlaştığının, artık eskidiğinin işaretidir, bozulduğunun değil. O ince tabakayı kestiğinizde içi on numara beş yıldız kaşar peyniridir ve yemeye doyamazsınız.

UYARI 2: Haklı olarak hepiniz Kars’a gidince kaz yemek istiyorsunuz. Kaz her mevsim yenmez. Sadece kış aylarında yenir ve sadece o dönem kaz eti lezzetlidir. Çünkü o kazlar kışın ilk soğuklarını yiyip, yağlanmış kazlardır. Kaz eti kırmızı ettir, alışık olmayan herkes yiyemez. Yağlı ve tuzlu gelebilir bünyelere. Ama denenmelidir. Tercihen yanında kaz suyuna tereyağlı kavılca (yöresel bir buğday türü) veya üzümlü pirinç pilavı ile.

Kars’a gitmişken tamamen yöresel tatlar yemenizi tavsiye ederim. Bunlar evelik, madımak, ısırgan, kesme aşı çorbaları, hengel, haşıl, kavurma, üzümlü pilav, piti (bozbaş), kete (hem tatlısı hem tuzlusu) gibi yemeklerdir. Eskiden yoktu ama şimdi bu yöresel tatları bulabileceğiniz pek çok restoran açıldı Kars’ta. Bir de döneri hiç fena değildir Kars’ın.

Kars Yöresel Ürünler Yapımı
Kars Tandır Ekmeği Pişirimi

Sarıkamış’ta, Kızılçubuk vadisi civarında alabalık tavsiye olunur. Yine Sarıkamış’ta cağ kebabı güzeldir ve yorucu bir kayak gününün sonunda yapılacak en güzel şeydir. Çıldır’a gittiğinize zaten sarıbalık yiyeceksiniz. Aman kılçığına dikkat, kama gibidir. Boğazınıza takılmasın.

Kars’a giderseniz eğer boş boş gezmeyesiniz diye yazdım bunları. Umarım Kars müdavimlerine faydalı olmuştur. Karslılara ve Karslı yöneticilere de birkaç kelam etmek istiyorum. Doğu Karadeniz’de yapılan hataları yapmayın. Turizme sebep tarihi, kültürel, doğal varlıklarınızın tamamı asıl geçim kaynağınız hayvancılığa da sebep. Çayırlarınızı, meralarınızı, Sarıkamış ormanlarınızı, su kaynaklarınızı, şehir kültürü ve mimarisini koruyun, kollayın, geliştirin. Turiste yolunacak kaz gibi bakmayın.

Kars Ani Antik Şehri Katedral
Kars Ani Antik Kenti Katedral

Zaten kaz yoluyorsunuz siz Kasım ayı gelince. Çulsuz öğrenciye de elinde viskisi, sıcak şarabı kar / kayak keyfi yapmak isteyen gelir düzeyi yüksek vatandaşa da imkân sağlayın, bütçelerine uygun hizmet verin. Çünkü o çulsuz öğrenci 10 sene sonra elinde viskisi, sıcak şarabı bu sefer arkadaşları, eşi, ailesi ve çocukları ile birlikte yine gelecek Kars’a kar / kayak keyfi yapmaya. Tabi öğrenciyken memnun kaldıysa Kars’tan, onda Kars güzel bir anı bıraktıysa.

Yoksa Fransa’sından İsviçre’sine sayısız gidebileceği yer var kış turizmi için. Öğrenciyken Kars’ta yediği bir kazık, yaşadığı kötü bir tecrübe bir daha ne onu ne de bir yakınını Kars’a getirebilir. Türkiye’de örnekleri çok. Talep patlaması yaşayıp, zaten geliyorlar deyip hem kaliteyi düşürüp hem de turisti kazıklayıp bugün adları anılmayan yerler var.

Anadolu'ya yapılan ilk Türk camisi:  Ebul Menuçehr
Anadolu’ya yapılan ilk Türk camisi: Ebul Menuçehr

Onun için Karslı ve Karslı karar vericiler vizyoner olmalı. 10 sene sonra yarı geliri turizme dönmüş bir Kars mı? Yoksa yine kimselerin uğramadığı, kaynaklarının hepsini yok edip kaybetmiş (Doğu Karadeniz gibi), litresi 1 liraya bile süt satamadığından İstanbul’da asgari ücrete sigortasız çalışmak için göç etmek zorunda kalacak olan Kars mı? Kars, Karslılara ve Kars’ı yönetenlere (?) rağmen turizmde büyük bir atılım yapmıştır.

Turizmi, turisti dert edinen bir yerel yönetimi ve sürdürülebilir turizm ile koruma-kullanma dengesini gözeten bir merkezi idare olsa Kars şu an olduğu yerin çok ötesinde olabilirdi. Sadece Türkiye’nin değil, Kafkas coğrafyasının da önemli bir turizm merkezi olabilirdi. Umarım bundan sonra Kars örneği Türkiye için iyi bir sürdürülebilir turizm örneği olur, yerel ve merkezi yöneticiler daha akılcı işler yapıp Kars’ı Türkiye’de sayısız benzer yere rol model bir destinasyon haline getirirler. Görelim izleyelim.

Kars’ı Birlikte Keşfedelim

www.gencyolcu.com

Katkılarından dolayı Twitter @Karsagit Sayfasına ve Özgen Beşli’ye teşekkür ederiz.

Yazı: @karsagit Fotoğraf: Özgen Beşli

Bu yazımızı okuyan 7.050. takipçimizsiniz.

Misafir Yazar

Misafir yazar olmak istermisiniz ? Sizleri gencyolcu.com ziyaretçileriyle buluşturmak hedefi ile misafir yazarlık kabul ediyoruz. Kriterler: Yazılar kesinlikle özgün ve size ait olmalıdır. Yazınız gencyolcu.com da yayımladıktan sonra link vererek başka yerde yayımlaya bilirsiniz. Yazınızı bilgi@gencyolcu.com adresimize gönderebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir