Hac İbadeti ve Önemi

Oraya yol bulabilene, o evi (kabe) haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim inkar ederse, şüphesiz Allah alemlere muhtaç değildir. (Al-i İmran; 97) Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim hacceder, (haccı esnasında) kötü, çirkin söz söylemez, münasebette bulunmazsa, anasından doğduğu gün gibi günahlarından tertemiz olur.” (Buhari, Müslim)

Bilindiği gibi islamın şartlarından birisi de, hacdır. Allah-u Zülcelal haccı kullarının günahlarını affetmek için sebep kılmıştır. Haccın kabul olmasının alameti de hacceden kimsenin hacda dünyayı istemeyip ahireti isteyerek dönmesidir.
Denilmiştir ki: “Günahların bağışlanması hac iledir. Cennete girmek, kabul edilmiş bir hacla olur. Kabul edilmiş hac ise iki şeyle olur:
1. Hacda salih ameller yapmak,
2. Orada günah işlemek, kötü söz söylemek ve isyan etmek gibi fiillerden kaçınmak.
Ebu Cafer el-Bakir demiştir ki: “Beytullahı ziyaret etmek isteyen kişi şu üç şeyi yapmadıkça ona itibar edilmez.
1. Kendisini günahtan koruyacak Allah korkusu.
2. Gazabını yenecek hilm (yumuşak huy).
3. Kendisiyle arkadaş olan müslümanlara güzel muamelede bulunmak.” İşte bunları tamam olarak yapan kimse, haccını da tamamlamış olur.
Rivayet edilmiştir ki: “Ali bin Muvaffak, altmış defa hac yapmıştı. Yine bir hac esnasında kendi kendine; “Acaba bu haccım kabul oldu mu yoksa kabul olmadı mı” diye düşünmeye başlamış ve Hacer’ül Esved’in yakınında uykuya dalmıştı. Uykuda şöyle bir ses duydu: “Ey Ali bin Muvaffak! Sen, sevdiğinden başkasını evine çağırır mısın?” O sırada uyanmış ve çok sevinmiş ve haccının kabul olduğunu anlamıştı.”
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) de şöyle buyurmuştur: “Kim çirkin söz söylemeden ve günah işlemeden haccederse, annesinden doğduğu günkü gibi geri döner.” (Buhari, Müslim)

Bu yazımızı okuyan 1.250. takipçimizsiniz.

Hulusi Gümüşsay

Malatya Darendeli , neyzen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir