Günün Fotoğrafı – 13.10.2010 (Sultan III. Ahmed Çeşmesi)

Sultan III. Ahmed, tarihimizde ”Lale Devri” diye anilan dönemin padisahidir. Bir isyan sonunda Taht’a ciktigi için 27 yillik saltanatinin ilk onbes yilinda sert davranmak zorunda kaldi.
Bu yillarda Rusya, Venedik, Avusturya ve Iran’la savasildi. Prut ve Pasarofça andlasmalari imzaladi. Fakat, 1728’den, yani Lale devrinin baslamasindan tahttan indirilisine kadar geçen 12 yillik dönem tam bir refah, yenilik ve baris dönemi oldu.

Sair. Müzisyen ve hattat olan III. Ahmed, sanati ve sanatçilari korurdu. Bu devirde güzel sanatlarin her dalinda büyük ustalar, seçkin sahsiyetler yetisti. Türkiye’de ilk matbaa onun hükümdarligi sirasinda kuruldu.

Lale devrinde, özellikle Kagithane sirtlarinda yapilan kösk ve saraylar, isyanlar ve yanginlar sonucu mahvoldu, sairlerin, bestecilerin ölümsüz ve asilamayan eserleri zamanimiza ulasti, Türk sanatina büyük bir saheser disinda, mimari eserlerin izi bile kalmadi.

Topkapi Sarayi’nin ana kapisi karsisindaki III. Ahmed Çesmesi bir istisnadir. O, Lale devrinin solmayan bir çiçegidir. Bütün ihtisami ve güzelligi ile sapasaglam dutmaktadir. Basmimar Mehmed Aga’nin eseri olan bu sebilli çesme yalniz Lale devri sanatinin degil, bütün Osmanli mimarisinin en güzel örneklerinden biridir, essiz bir saheserdir.

Çesmenin planini bizzat III. Ahmed’in çizdigi, basmimar Mehmed Aga’nin bu plani uyguladigi söylenir. Çesçenin dört kösesinde yuvarlak birer sebil, sebillerin arasinda kalan kisimlarda da üç çesme bulunur. Çesmelerin yanlarinda süslü gözler vardir. Sebillerin üzerine küçük birer kubbe oturtulmustur.

Çesmenin Ayasofya’ya bakan yüzünde su misra yer alir:

Aç Besmeleye iç suyu Han Ahmed’e eyle dua.

Ebced hesabina göre bu kitabe Hicri 1141 (Miladi 1728) tarihini, yani eserin yapildigi yili göstermektedir.

Kitabenin kendisi oldugu gibi, el yazmasi da Sultan III. Ahmed’e aittir. Çesmeyi çepçevre kaplayan yazi ise devrin ünlü sairlerinden Seyyit Vehbi’nin bir kasidesidir.

Yapinin üstü ahsap, genis saçakli bir çatiyla örtülüdür. Çatinin üstü de kursuh kaplidir. Halk arasinda Sultanahmet Çesçesi diye anilan bu saheseri yerli yabanci bütün ziyaretçiler hayranlikla seyretmektedir.

Fotoğraf ve açıklama : Seyfi ŞEREN

Orhan DİNÇ

gencyolcu@hotmail.com.tr

Bu yazımızı okuyan 999. takipçimizsiniz.

Orhan Dinç

1979 Malatya Darende doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Uzun süredir Tekstil ve Perakende sektörün'de yönetici olarak görev yaptı. Profesyonel Freelance Fotoğrafçıdır, Çeşitli Dergi ve haber sitelerinde fotoğrafları yayınlanmakta, Yerel ve Uluslarası yarışmalarda ödül ve dereceleri bulunmaktadır. Hobileri, Fotoğraf, Sosyal Medya ve Seyehat'tir. Evli ve 3 Çocuk babası.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir