Gençlerden Sezai Karakoç’a mektup var

Anadolu şairler yetiştirmekte, mütefekkirler büyütmekte mahirdir. Her dönemde büyük şairler, düşünürler insanların arasında eksik olmadı bunlardan  Hulûsi Efendi ve Sezai Karakoç’un hikâyesi ilginç olaylara sahne oluyor. Osman Hulûsi Efendi, Malatya’nın Darende ilçesinde doğmuş ve yaşamış, bir velîdir. Anadolu’nun ruhî uyanışında, bu uyanışa istikâmet eden bir isim olan Hulûsi Efendi. İslâm nehrinin aktığı istikâmete insanları sevk eden ve bu uğurda birçok şeyden ferâgat etmiş bir insan olan Hulûsi Efendi, bu anlayışla 1986 yılında Darende’de bir vakıf kurmuş ve daha çok insana, daha fazla yardım ulaştırmaya başladı. Bu vakıf hâlâ varlığını sürdürmekte, Hulûsi Efendi’nin hayatta iken gerçekleştirmek istediği projeleri ve daha fazlasını bir bir insanlığın hizmetine sunmaya devam ediyor.

Sezai Karakoç maliye müfettişi iken gittiğin Darende’de, Hulûsi Efendi ile hangi vesile ile tanıştığını hatıratında şöyle anlatıyor: ‘Ben ve İhsan Hulûsi Efendi’yi ziyarete gittik. Hulûsi Efendi Somuncu Baba ahfadından olup, o zaman dahi tasavvufi şiirlerinden meydana getirdiği bir divâna sahip bir zât idi.’ Üstâd Sezai Karakoç, Darende’den pek etkilenmiş, Hulûsi Efendi’nin oturduğu semt olan Zaviye’den bilhassa bahsediyor. Kendi hatıratlarından alıntılamaya devam edecek olursak: ‘Hulûsi Efendi bizi vâkur, samimi bir şekilde karşıladı. Kütüphanesinde oturduk. Daha sonra taştan duvarlar gibi yükselen, yazın en sıcak gününde serin bir havası olan bir boğaza, Tohma ırmağının kıyısına gittik. Suyun kenarında ağaçlar altında kilimler serilmişti. Semaver süreklice kaynıyordu. 15-20 kadar kişi, ak saçlıları da dahil çok saygı gösteriyorlardı Hulûsi Efendi’ye. Aşkla hizmet ediyorlardı. Orada oturup çay içip sohbet ettik.’

Sezai Karakoç’un Darende ziyaretinden ve özellikle Hulûsi Efendi’den ne kadar etkilendiğini şu sözlerinde anlamak mümkün: ‘Tohma’nın kenarında sanki ebedi bir yazı, cennetten bir zamanı yaşadık birkaç saat Hulûsi Efendi ve dostlarıyla. Kırk yıl beraber kalmış gibi kaynaşmış ve içten dost olmuştuk. Kelimelerle ifade edilemeyen, sükût içinde açmış çiçeklerle bezeli bu mânevi havayı akşama kadar teneffüs ettikten sonra adeta istemeyerek oradan ayrıldık.’

Sezai Karakoç’un bu hatıratlarını gün yüzüne çıkarmak demek, O’nun şiirini ve fikrini besleyen kaynakları anlama noktasında okurlarına kolaylık sağlıyor.

Darende’li gençlerden aldığımız bu mektup niteliğinde ki yazının sonunda bir de ricada bulunuyor Ertuğrul Demir, ‘Üstad Sezai Karakoç’u, bu yazı vesilesi ile, tekrar güller diyarı Darende’ye davet ediyor, 55 yıl sonra ikinci kere Darende’yi görmesini arzu ediyoruz…’

Bu yazımızı okuyan 1.036. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir