Genç şairlerin hüzünlü öyküsü Oscar yolunda

Zonguldak’ta, Yılmaz Erdoğan’ın Zonguldaklı şairler Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun hayat öykülerini aktardığı “Kelebeğin Rüyası” filminin Türkiye’nin Oscar adayı olmasının heyecanı yaşanıyor. Türkiye’deki 578 salonda 346 kopyayla 22 Şubat’ta gösterime giren ‘Kelebeğin Rüyası’ filminin geniş izleyici kitlesine ulaşmasının ardından ünlenen şairlerin hüzünlü hikayesinin Oscar süreciyle dünyaya açılması ümit ediliyor.

Onur’un ölümünün ardından lise öğretmeni Behçet Necatigil’in yazdığı ‘Bir şair yaşamıştı Zonguldak’ta/Adı Rüştü Onur’du/Bilseydi hatırlanacağını/Ölümünden sonra/Memnun olurdu’ dizeleri, “Kelebeğin Rüyası” filmi sayesinde ülke sınırlarını aşacak boyutta gerçeğe dönüşüyor.

Filmde Behçet Necatigil’i canlandıran Yılmaz Erdoğan’ın kaleminden beyaz perdeye aktarılan öyküden önce dar bir sanat çevresince tanınan şairlerden Uslu’nun 1945’te yayımlanan ‘Şimdilik’ adlı tek şiir kitabı yeniden yayımlanarak 4. baskıya, Rüştü Onur’un eşine yazdığı mektup, fotoğraf ve şiirlerinin derlendiği ‘Rüştü Onur/Mektubun Avcumda’ kitabının ise 12. kez baskıya ulaşması filmin, edebiyata katkısını da yansıtıyor.

Kelebeğin Rüyası’nın Oscar sürecinde yer almasının şairlerin daha fazla tanınmasını sağlayarak şiirlerinin farklı dillere de çevrilmesine imkan tanıması bekleniyor.

“Zonguldak’ın gururu şairler”

Rüştü Onur’un memleketi Devrek’in Belediye Başkanı Mustafa Semerci, yaptığı açıklamada, Yılmaz Erdoğan’ın filminin vizyona girmesiyle büyük sevinç duyruklarını, Kelebeğin Rüyası’nın kentin genç yaşta kaybettiği iki önemli şairinin geniş kitlelerce tanınmasını sağladığını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca filmin Oscar’a aday adayı olarak gösterilmesinin gururunu yaşadıklarını ifade eden Semerci, “Filmi Türkiye’de rekor kırdı. Oscar’da ödül alması bizi çok mutlu edecektir. Kentimizi ve şairlerin tanınmasını daha çok sağlayacaktır” dedi.

Devrek Rüştü Onur ve Sanat Derneği (ROSAK) Başkanı Hüsnü Öztürk, filmin Oscar’a aday adayı olarak gösterilmesinin mutluluk duyduklarını, Kelebeğin Rüyası’nın kentin iki önemli değerinin uluslararası alanda tanınmasını sağladığını belirtti.

Derneklerini 3 yıl önce kurulduğunu, böyle bir filmin çikeleceğini hiçbir zaman hayal bile edemediklerini anlatan Öztürk, “Rüştü Onur’un şiirlerinin edebiyat dünyasının tanıdığı usta şairlerin eserleri kadar önemli olduğunu her zaman vurguluyorduk. Bu filmle iki önemli şairi ve şiirlerine artık kitleler biliyor. Derneğimi Rüştü Onur’u tanıtmak amacıyla kurmuştuk. Bizim kısıtlı bir şekilde yaptığımız tanıtımı Yılmaz Erdoğan filmini Oscar adaylığına kadar taşıyarak uluslararası alana taşıdı” diye konuştu.

Şiirlerin farklı dillere çevrilmesi hayali

‘Rüştü Onur/Mektubun Avcumda’ kitabı ile ‘Rüştü Onur, Yaşamı, Sanatı, Eserleri’ adlı kitapların yazarı İbrahim Tığ da Türk sinemasında ilk kez şairlerin öyküsünü yönelik bir film çekildiğini, bunun başarısının da Oscar’a kadar uzunmasından memnuniyet duyduklarını belirtti.

İki şairin 20’li yaşlarda hayata gözlerini yummasının edebiyat dünyası için kayıp olduğunu, Uslu’nun kitabını bastırabilmesine karşın Onur’un eserlerinin ölümünden sonra yayımlandığını anlatan Tığ, şunları kaydetti:

“Filmin Türkiye’nin Oscar adayı olması şairlerin dünya çapında tanınmasına vesile olacaktır. Yılmaz Erdoğan ve filmi emeği geçenlere yürekten kutluyoruz. Şairlerin bu kadar tanınmasını bir yıl öncesine kadar hayal bile edemiyorduk. Unultulmaya yüz tutan şairledir. Türk sanatseveri ve Yılmaz Erdoğan’ın çok büyük bir emeği var. Dünya çapında ün yapan genç ölümlü şairlerin nasıl Türkiye’de eserlerin biz çeviri olarak okuyorsak, Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun eserleri farklı dillerde okunacaktır. Oscar süreci buna vesile olacaktır.”

Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu

Devrek ilçesinde 1920’de doğan Rüştü Onur, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi öğrencisiyken vereme yakalandı. Okula devam edemeyen ve Maliye varidat memur muavini olarak Ereğli Kömür İşletmeleri’nde çalışmaya başlayan Onur, 1941-1942’de zamanını iş ve hastane arasında geçirdi.

Lise öğretmeni Necatigil ve yakın arkadaşı şair Muzaffer Tayyip Uslu ile dergi ve gazetelerde şiirleri yayımlanan Onur, sağlığı kötüleşince İstanbul’da tedavi gördü.

Onur, Zonguldak’a gelirken Anafartalar Vapuru’nda tanıştığı Mediha Sessiz’le nişanlandıktan sonra evlendi. Eşi Mediha’nın kısa bir süre sonra hayatını kaybetmesi nedeniyle oldukça üzülen Onur, 2 Aralık 1942’de hayatını kaybetti.

Muzaffer Tayyip Uslu ise 1922’de İstanbul’da doğdu. Onur gibi Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi’nde edebiyat öğretmeni Necatigil ile tanışan Uslu, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ndeki eğitimini yoksulluk nedeniyle yarıda bıraktı.

Zonguldak’ta memur olarak çalışan, şiirlerini 1945’te ‘Şimdilik’ adlı kitapta toplayan Uslu da bir yıl sonra hayatını kaybetti.

Bu yazımızı okuyan 1.196. takipçimizsiniz.

gencyolcular

Genç Yolcu 2005 yılında #BirlikteKeşfedelim sloganıyla Gezi • Kültür • Sanat alanında yayın hayatına başlamıştır. İletişim: bilgi@gencyolcu.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir