Doğu Akdeniz’in Birikimi HATAY

Tarih Boyunca Pek Çok Uygarlığa Ev Sahipliği Yapan, Medeniyetleri Buluşturan Hatay, Dünyanın En Büyük Mozaik Müzesi Ve Zengin Yemek Kültürüyle Ziyaretçilerini Ağırlıyor. Büyük İskender ve Daryus arasındaki İssos Savaşı, Hatay’ın kurulduğu coğrafyada vuku bulur. Bu karşılaşma, Doğu ile Batı kültürünün tanışmasına sebep olur. O günden bu yana kültürün, sanatın ve medeniyetin yükselmesine tanıklık eden Hatay coğrafyası, farklılıkları harmanlayan karakterini koruyarak günümüze ulaştırmış durumda; Hatay’da kültürel zenginlik ve farklılıklar, büyük bir dostluk örneği göstererek birlikte yaşamaya devam ediyor. Etnik zenginlikleri kucaklayan yapısıyla Hatay, ziyaretçilerine keşfedilecek yeni dünyalar sunuyor.

Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’ya girdiğinizde sizi dar sokaklar ve ilgi çekici yapılar karşılar. Antakya’nın merkezinde Uzun Çarşı’yı bulursunuz. Bu çarşıda maharetli ellerin ürettiği ayakkabılardan tutun, Doğu kültürüne ait bin bir çeşit baharata kadar pek çok şey var. Dinlenmek istediğiniz zaman da çarşının ortasındaki çınar ağacının gölgesine kaçın, üstüne bir de künefe söyleyin… Hatay’ın meşhur künefesinin en güzel örneğini bu köklü çınarın altında tadabilirsiniz. Burada yapılan künefe, diğer künefelerden pek çok yönüyle ayrılıyor ama en büyük farkı, közde pişirilmesi… Senede üç mahsul verebilen bu topraklarda yetişen her şeyi bu çarşıda görmeniz mümkün: Turunç, defne, zeytin, üzüm ve daha niceleri…

HERKES BİR ARADA
Medeniyetlerin, dinlerin ve kültürlerin buluşma noktası derler Hatay için… Hatay’da kiliseyi, camiyi ve havrayı yan yana görünce sakın şaşırmayın. Şehrin ortasındaki Habib-i Neccar Camii’ne adını veren Habib-i Neccar, Hz. İsa’nın havarilerini korumak isterken şehit edilmiş bir marangozdur. Hangi toprak, şehrin merkezindeki camiye Habib-i Neccar’ın adını verecek kadar yüce gönüllü olabilir ki? İlgi çeken yapılardan biri de tepeye konumlanmış olan ve Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi. Bu yapının en dikkat çekici yanı ise kayaların içi oyularak inşa edilmiş bir mağara-kilise olması. Dörtyol’a bağlı Payas’ta, inşa edildiği dönemde hac yolu üzerinde kalan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Klasik Osmanlı mimarisine örnek teşkil ediyor.

MÜZELER ŞEHRİ
Hatay’ın dar sokaklarında gezerken küçücük kapılar çarpıyor gözümüze. Aslında devasa bir dünyaya açılan kapılar bunlar; içeri girer girmez kocaman avlular karşılıyor insanı. Ama Hatay Valiliği’nin tanzim ettiği Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi farklı bir şaşkınlık yaşattı; zira daracık bir sokaktan girilen kapının ardında bambaşka bir dünya bekliyormuş bizleri… Şöyle tarif edelim; her odasında farklı kokuların içimizi ferahlattığı bir dünya ve başımızı döndüren detaylarla bezenmiş bir müze…

Sonraki durağımız, alanında dünyanın en büyüğü olan Arkeoloji Müzesi oldu. Selefine nazaran oldukça geniş ve kapsamlı olan bu müzenin modern ve minimal tasarımı ile teknolojinin tüm olanaklarından faydalanan düzenlemesi dikkat çekiyor. Burada özenle korunan tarihi hazinelerin yanı sıra interaktif içeriklerle süslenen sunumlar, ziyaretçilerine keyifli ve öğretici bir gezi yaşatıyor. 5 bin metrekarelik sergileme alanında göz kamaştırıcı mozaikler, freskler, devasa boyutlardaki heykeller ve insanlığın ilk dönemlerine kadar uzanan kalıntıların arasında yapılacak tarih yolculuğu, şüphesiz başka bir yerde yaşanamayacak zenginlikte bir deneyim.

Hatay’ın ilçeleri de merkezi gibi tarih ve kültür açısından büyük bir derinliğe sahip. Ünlü düşünür Cemil Meriç’in Reyhanlı’da doğduğu ev, bugün Cemil Meriç Kültür Evi olarak hizmet veriyor. Hatay Valiliği tarafından aslına uygun şekilde restore edilen bu evde özellikle gençlere yönelik hizmetler sunuluyor. Ardından Dörtyol’da bulunan İlk Kurşun Müzesi’ne gidiyoruz. Burada, bilinenin aksine işgal kuvvetlerine karşı ilk kurşunun İzmir’de  değil Dörtyol’da sıkıldığını öğreniyoruz. Müzede Kurtuluş Savaşı’na dair pek çok tarihi eser ve belge bulunuyor ve o dönemin önemli karakterleri balmumu heykellerle canlandırılıyor.

Biz gezdik ve ipuçları derledik meraklıları için… Eğer siz de meraklılardan iseniz bir Hatay gezisi, hayatınıza unutulmaz anılar katacak.

HATAY REHBERİ
MUTFAKLARIN SENTEZİ
Hatay’ın nam saldığı alanlardan biri de mutfak kültürü. Şehrin Orta Doğu, Akdeniz ve Anadolu medeniyetlerinin en güzel örneklerini birleştirerek sentezlediği menülerde Hatay ve çevresine özel pek çok mezeyi tadabilir, tepsi ve kâğıt kebabı gibi yöreye özgü lezzetli et yemeklerini deneyebilirsiniz.

HARBİYE ŞELALELERİ
Antik çağın ünlü Daphne kenti olan Harbiye, şelalelerinin altında yapılacak keyifli bir sohbet fikriyle misafirlerini kendine çekiyor. Efsaneye göre Apollon’dan kaçan Daphne’nin gözyaşları olduğuna inanılan şelalelerin civarında pek çok restoran ve kafe mevcut.

HIDIRBEY VE MUSA AĞACI
Hz. Musa’nın bastonunun yeşermesiyle meydana geldiğine inanılan Musa Ağacı, Samandağ’a bağlı Hıdırbey Köyü’nde, her gün yüzlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Yaklaşık bin yıllık geçmişiyle çevresi 20 metreyi bulan bu ağacı gördükten sonra yeşili ve maviyi doğal bir atmosferde seyrettirmek üzere tanzim edilmiş “Defne Yolu”nda gezmeyi ve yöresel lezzetlerden denemeyi unutmayın. Özellikle Hatay usulü kahvaltıda karşılaşacağınız zenginlik sizleri şaşırtacak.

TİTUS TÜNELİ VE BEŞİKLİ MAĞARA
Samandağ’ın beş kilometre kuzeyinde, denize hakim bir yamaca M.Ö. 300’lü yıllarda kurulan şehrin sonunda bir iç liman varmış. 130 metre uzunluğundaki bu hayret verici tüneli, limanı sellerden korumak için o devirlerde açmışlar. Tünelin yaklaşık 100 metre sağında kayalara oyulmuş mağaraların içinde yer alan mezarları da ziyaret etmeyi unutmayın.

Yazı: Abdullah Said Zeybek Fotoğraf: Engin Güneysu, Yusuf Darıyerli

Bu yazımızı okuyan 1.595. takipçimizsiniz.

Hamit Selimli

1995 Hatay Payas doğumlu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Hatay Dörtyol'da tamamladı. İnönü Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi. Amerika Dil eğitimi aldı ileri seviyede İngilizce bilmektedir. .Otomotiv, savunma, çelik ve maden sektörlerini yakında takip eder bu alanlardaki tecrübe ve gözlemlerini paylaşır. Hobileri arasında Tarih, Seyehat, Futbol ve Yüzme vardır. Kahve hayranı ve Galatasaray taraftarıdır.

One thought on “Doğu Akdeniz’in Birikimi HATAY

  • 20 Mart 2017 tarihinde, saat 13:56
    Permalink

    Tarih icerikli yazilardan pek hoslanmasamda güzel bir yazi olmus.Bende bir Hatayli olarak begenerek okudum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir