Ata Sporu: Okçuluk

BATTAL GAZİ VE ROBİN HOOD FİLMLERİNDEN TANIDIĞIMIZ VE ATA SPORU OLARAK ANDIĞIMIZ OKÇULUĞU ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ? KAĞITHANE’DE KAPILARINI AÇAN OKÇULAR TEKKESİ, BU GELENEĞİ YENİDEN HAYATA GEÇİRDİ. Dünyanın en kadim savunma aracı olarak bilinen ok ve yay, bir spor aracı olmasının yanı sıra, Selçukluların resmi yazışmalarında ve mektup girizgâhlarında da sıkça kullanılırdı. Keza Osmanlı döneminde altın çağını yaşayan bu ata sporu; mesafe, gerilim ve vuruş gücü bakımından en üst teknolojiye ulaşmak için bilgi ve tecrübeler ile geliştirilmiştir. Cumhuriyet ile birlikte ata sporu olarak günümüze kadar ulaşan okçuluk sporu hakkında merak ettiklerinizi günümüzde Okçular Tekkesi’nde öğrenebilirsiniz.

500 YILLIK TEKKE
Osmanlı döneminde tasavvufi faaliyetlerin merkezi tekkeler, aynı zamanda spor ve sanat çalışmalarına da mekan olurdu. Araştırmalar, tam yapım tarihi bilinemeyen Okçular Tekkesi’nin 15. yüzyılın sonlarına doğru II. Bayezid tarafından inşa edildiğini gösteriyor. Matrakçı Nasuh tarafından çizilen bir minyatürde ise alanda yapılan bir tekke binası ve minaresiz bir mescit göze çarpıyor. Anlaşılan o ki, II. Bayezid döneminde Türk nüfusun artmaya devam ettiği İstanbul, hem Ahi kültürünün hem de İslam dininin etkisiyle mimari bir dönüşüm de geçirmekteydi. Okçular Tekkesi de bu dönüşümün bir parçası oldu. Her sene 6 Mayıs Hıdrellez günü açılan ve altı ay boyunca ok ve yay talimleri yapılan tekke, zaman içinde çeşitli restorasyonlar geçirdi. 1771 yılında Ebubekir Ağa tarafından yapıya bir minare eklendi. 1819’da ise II. Mahmud’un emriyle esaslı bir onarımdan geçti.

OKÇULUĞUN YENİ MERKEZİ
Cumhuriyet’le birlikte önem ve ihtişamını kaybeden Okçular Tekkesi, adeta unutulmuştu. Ta ki Sinan Genim ve ekibinin yüzlerce yıllık geçmişe sahip bu sporun kadim mekânına el atmasına kadar. Görüşmeler, projeler, izinler derken, 2012’de inşaatı tamamlanan tekke, 23 Mayıs 2013 tarihinde yapılan görkemli bir açılış ile yeniden hayat buldu.
Yaklaşık 5 bin metrekarelik bir alanda inşaatı tamamlanan Okmeydanı Okçular Tekkesi; hünkar kasrı, konferans salonu, müze, kütüphane ve mescit olmak üzere beş ana bölümden oluşuyor. 7’den 70’e okçuluk eğitimlerinin verileceği iki eğitim salonu da bulunan tekkede, okçuluk sporunun canlandırılması hedefleniyor.

HZ. ADEM’LE YAŞIT
Ok ve yayın cennetten çıktığına dair rivayetler var: İmam Taberi’den alınan bir rivayete göre, Hz. Adem ekinlerini yiyen kuşlara bir çare bulamayınca, Allah’a dua etmeye başlar. Adem’in yakarışlarına kayıtsız kalmayan yaradan, Cebrail vasıtasıyla ona ok ve yay gönderir. Cebrail yay için; “Bu Allah’ın kuvveti”, ok için de “Bu Allah’ın şiddetidir” der ve ok ve yayın nasıl kullanılacağını anlatır

GÖRÜŞ
“Okçular Vakfı spor ve kültür faaliyetlerinin ortak yürütülebildiği çok geniş bir kompleks. Hedefimiz bu sporu olabildiğince fazla insana tanıtmak. Bu işi profesyonel yapmak isteyen arkadaşlara da ücretli kurslarda eğitim veriyoruz. Amacımız, bu sporu hak ettiği kademeye taşımak ve 2016 olimpiyatlarına sporcular yetiştirmek.” ALİ VATANSEVER-Okçular Vakfı Tekkesi Antrenörü
Yazar: Melek Cevahiroğlu Ömür